Examples of using "Crime" in a sentence and their turkish translations:
O, peş peşe suç işledi.
O bir suç mu?
- Suçlu önünde sonunda yakalanır.
- Suç işlersen bedelini ödersin.
hani bir suç unsuru mu diye
Onun suçu affedilemez.
Bu önceden tasarlanmış bir suçtu.
O bir suç mu?
Suçu işlemesi için onu tahrik ettiler.
O bir suç işledi.
O, suçsuzdur.
- Suçlu önünde sonunda yakalanır.
- Suçlu er geç yakayı ele verir.
Aşk bir suç değil.
Dans etmek bir suç değil.
Suç aleti nerede?
Suçum bana gerçek dışı görünüyor.
Suç artmaktadır.
Bu insanlığa karşı bir suçtur!
O, suçunu itiraf etti.
O bir suç değil.
Bu çok ciddi bir suç.
Her suç cezalandırılmalı.
Katil suçunu itiraf etti.
Bu bir savaş suçudur.
- O, suç mahallindeydi.
- O suç mahallindeydi.
Ciddi bir suç işlemedin.
Bill suçu işlemedi.
Şüpheli suçla ilgili masumdu.
Suçunu çok açık bir şekilde itiraf etti.
O, suçtan masumdu.
Cinayet kötü bir suçtur.
Polisler cinayeti araştırdı.
Tecavüz korkunç bir suçtur.
Tom ciddi bir suç işledi.
- Kölelik, insanlık dışı bir suçtur.
- Angarya, insanlık dışı bir suçtur.
Birisini intihar etmesi için teşvik etmek bir suçtur.
Ağır suçlarından hiçbir pişmanlık belirtisi göstermiyorlar ama suç üstüne suç işlemeye devam ediyorlar.
şirketlerde de suç var evet
Suç kadınımızda mı peki
Suça katıldığını inkar etti.
Savaş insanlığa karşı bir suçtur.
Bir suçu kaydetmek için mi geldin?
Polis suçu araştırmaya çalışıyor.
Dine küfretmek kurbansız bir suçtur.
- Onun suçu ölüm cezasını hak etti.
- İşlediği suç ölüm cezasına layıktı.
Polis olay yerini kordon altına aldı.
Dan suçunu gizlemeye çalıştı.
Soykırım insanlığa karşı bir suçtur.
İşkence insanlığa karşı bir suçtur.
Tecavüz her zaman bir şiddet suçudur.
Bu, suç için etkili bir çözümdür.
O, suç mahallindeydi.
Ceza suça orantılı olmalı.
O, suç mahallindeydi.
Suçunun büyüklüğünü anladı.
Dedektif suç mahalline geldi.
Belki de sahtecilik pek kurbanı olmayan bir suçtur?
Zina suçu 1947'de kaldırılmıştı.
Suçla bir ilgim yok.
Polis, suçu çözmeye koyuldu.
Şu anda yaptığın bir suçtur.
Büyük şehirlerde çok miktarda suç var.
eşcinselliğin yasadışı sayıldığı bir eyalette büyümeyi düşündüm.
suç ve uyuşturucunun Meksika'dan geldiğini
O bir suç işlerse cezalandırılmalı.
Suçlu er geç yakayı ele verir.
Ve ben bir eşcinsel olsam, bir suç olur mu?
Müebbet hapis cezasına tabi bir suç bu.
Dan çekicin cinayet silahı olduğuna inanıyordu.
Onun bu suçu işlediğine dair hangi kanıtınız var?
Singapur'da yere tükürmek bir suçtur.
Suçun belirli ayrıntıları açıklanmadı.
Onun çocuklarına davranma tarzı bir suçtur.
Tolerans kötülüğe uygulandığında bir suç olur.
Ben herhangi bir şekilde bu suçla bağlantılı değilim.
O, suçundan dolayı hapishanede üç yıl geçirdi.
Avustralya'da iki eşlilik bir suç mu?
O defalarca masum olduğunu söyledi.
Polis birazdan olay yerine gelecek.
Suç meydana geldiğinde ben ülkenin doğusundaydım.
Hapiste yatamazsan suç işleme.
baz istasyonlarını geliştirmek gerekiyor tabi. Bütün suç bizde de değil
Şüpheli suçunu itiraf edene kadar üçüncü dereceden suçlu sayıldı.
Polis geldi ve suç mahallini araştırdı.
Dan suç mahallinde birçok delil bıraktı.
Dan olay yerine varan ilk polis memuruydu.
Dedektif Dan Anderson suç laboratuvarı sonuçları için endişeyle bekledi.
Sapıklık bazen insanların ölüme mahkum edildiği bir suçtu.
Arkadaşım işlemediği bir suç için sorumluluk üstlenmeyi bitirdi.
ABD ve başka ülkeler hayat kurtarmayı suç sayıyor
Yani aslında kısacası erkek kendine hakim olması gerekirken suç kadına yükleniyor
Balistik raporuna göre, bu silah cinayet silahı olamaz.
Polis Dan'ın suçunu kanıtlamak için cinayet silahını geri almak zorundaydı.
Polis soruşturmasına göre, Tom olay sırasında suç mahallindeydi.
Polis olay yerine yakın çalışan birçok kişiyi sorguladı.