Examples of using "Sensibilité" in a sentence and their turkish translations:
Düşük ışığa duyarlı kameralar Mumbai sokaklarında kol gezen...
aynı hassasiyeti gösterir diye düşünüyorum
- Onun duygularını incitmekten korkuyordum.
- Onun hislerini incitebilmekten korkuyordum.
Gecenin bir yarısı. Düşük ışığa duyarlı kameralar çarpıcı bir görüntü yakalıyor.
Sanırım Tom'un duygularını incitmemek için çok dikkatli olmamız gerekiyor.