Examples of using "Heurter" in a sentence and their turkish translations:
O, onu kışkırtmak istemiyordu.
Tom Mary'ye zarar vermeye çalıştı.
Arabanın bir adama çarptığını gördüm.
- Onun duygularını incitmekten korkuyordum.
- Onun hislerini incitebilmekten korkuyordum.
Köpeğe çarpmayı engellemek için yoldan çıkmak zorunda kaldım.
Sanırım Tom'un duygularını incitmemek için çok dikkatli olmamız gerekiyor.