Examples of using "S'excuser" in a sentence and their turkish translations:
Özür dilemesi gereken kişi benim.
Trump'ın özür dilediğine şahit olan hiç kimse yok
En azından özür dileyebilirdi.
Tom senden özür dilemek istiyor.
Tom özür dilemeyecek kadar çok inatçı.
- Özür dilemeye gerek yok.
- Özre gerek yok.
Bazı insanlar özür dilemekte zorluk çekerler.
Özür için çok geç.
Tom, Mary'den özür dilemeliydi.
Tom'un Mary'den özür dilemeye niyeti yok.
O, misafirlere kaba davrandığı için özür dilemeli.
Adam onun yüzüne yumruk attığında o, özür dilemek üzereydi.
Tom'un özür dilemesi gerekmez. O yanlış bir şey yapmadı.
Mağdur ettiği kişiden özür dileyen zorbaya bir bakın.
Özür dilemek için şimdi çok geç.
Adam ayağıma bastığı için özür bile dilemedi.