Examples of using "Voit" in a sentence and their turkish translations:
O ne görüyor?
O ne görür?
Tom şeyler görüyor.
Tom öfkelenir.
Ya birisi seni görürse?
Şimdi gördüğümüz her şey
Çok nadir görülürler.
Yarın buluşuyor muyuz?
Pazartesi günü görüşürüz.
O, ofisi görüyor.
Tom bir terapistle görüşüyor.
Trump'ın özür dilediğine şahit olan hiç kimse yok
Görüşürüz.
O ne görebilir ne de duyabilir.
Ya birisi bunu görürse?
Ya biri bizi görürse.
Buradan kenti izliyoruz.
Biriyle çıkıyor mu?
Fark gören var mı?
Öbür gün seni göreceğim.
Biz tiyatroda buluşacağız.
Sınıfta görüşürüz.
Ve ya birisi sizi görürse?
Biri seni görürse ne yaparsın?
Mad Men dizisinde görebiliyoruz,
Bakın, şu küçük tüyleri görüyorsunuz.
az görülmesinin sebebi de budur aslında
O her şeyi para açısından görüyor.
Tom bunu farklı bir şekilde görür.
Yedi gibi görüşürüz.
O onunla ilgili yanlış bir şey görmüyor.
Bunda hiçbir yanlışlık görmüyor.
Sanırım Tom anlar.
Trende görüşürüz.
Bakın, aşağıda bir yol var.
Sineğe nektar hediye ediliyor.
kurtarmaya değecek birini görüyor.
yani gördüğü her şeyi yiyen
2.30'da görüşürüz çocuklar.
Yarın sabah dokuzda görüşürüz.
Tom gözlüğü olmadan göremez.
O gözlüksüz hiçbir şey göremiyor.
Siyah köpek beyaz kediyi görüyor.
Tom, Mary'yi her gördüğünde gülümser.
Yarın kütüphanede görüşürüz.
Yarım saat içinde görüşürüz.
İyi eğlenceler! Bir saat içinde görüşürüz.
Pencereden dışarı bakınca ne görüyorsunuz?
Başta her şey aynı gibi görünüyor.
O son zamanlarda bu civarda değildi.
Bugün Fuji Dağı'nı net olarak görebiliriz.
Büyükannem çok iyi göremez.
Sabah görüşürüz.
İkimizin birlikte görülmemesini tercih ederim.
Her dil dünyayı farklı şekilde görür.
Bunu her gün görmüyorsun.
Herkes görüyor değil mi? Havalı değil mi?
Bunu, örneğin Aslan Kral'da görebiliyoruz.
çok sayıda sağlıklı, öğrenme ile ilişkili faaliyet gördük.
devam ederse, sadece kutuplarda gördüğümüz
işte karıncaların gözleri görmüyor
Resmin arka planında bir kale var.
O çiçekleri onları iyice görebileceğimiz bir yere koy.
Gözlüğüyle bile, o çok iyi görmez.
Birbirimizi ara sıra süpermarkette görüyoruz.
Görür. Bu su. Güler. Dalıyor.
Bu öğleden sonra ikide görüşürüz.
Bir sürü çocuk kot pantolon giyer.
Kontakt lensleri olmadan açıkça göremez.
laboratuvar biliminden iki konseptin konuşulduğunu görürsünüz:
Aynı zamanda teknolojinin nasıl sorunlara yol açabileceğini de görüyoruz.
"Bu alanın kutsallığını neden kimse göremiyor?"
Burada cildin yüzeyini görüyorsunuz.
NHH: Bu teknolojinin kullanıldığını küresel çapta da görüyoruz
televizyon ekranlarında gördüğümüz Fatih Portakal'ı
Gözleri zayıf olan bir kişi uzağı göremez.
Her gün görüşüyoruz.
- Gelecek hafta görüşürüz!
- Gelecek hafta görüşürüz !
Onlarla görülmekten utanmam.
çünkü ana karakterin dünyayı nasıl gördüğünü değiştirir.
sıcak dolayısıyla uzakta parlayan bir yansıma görebilirsiniz.
Yusufçuk avını gördüğünde avının üzerinde ilgi merkezini eğitir
Oselolar karanlıkta daha da iyi görür. Eve dönme vakti.
biz bunu tsunami vuracak olan sahilden şöyle görüyoruz
ama böyle yetişen nesli de TikTok'da görüyoruz
toplumun seviyesini görmesin diye
Şimdilerde rakip gördüğü şirketleri hemen bünyesinde satın alıyor onu geliştiriyor.
Istakozların bir anda resiften fırladığını görüyorsunuz.
Daha sonra görüşürüz.
Karısı hakkında şikâyet etmeden asla benimle görüşmez.