Examples of using "Ralenti" in a sentence and their turkish translations:
İşler yavaşladı.
Tom yavaşladı.
Onlar sahneyi ağır çekimle gösterdiler.
Sahneyi ağır çekimde görmek istiyorum.
Şu anda benim işim yavaştır.
son on yılda ciddi anlamda yavaşladı.
Top aniden ağır çekimde göründü
Yavaşlatılmış bir film izler gibiydik.
Soğuk hava pirinçlerin yetişmesini yavaşlattı.
Soğuk hava dalgası pirinçlerin yetişmesini yavaşlattı.