Examples of using "Ralentit" in a sentence and their turkish translations:
Nüfus artışı yavaşladı.
Bir şey bilgisayarımı yavaşlatıyor.
Tom yavaşladı.
Atlantik okyanusu sirkülasyonu yavaşlıyor.
Kavşağa vardığımızda, taksimiz yavaşladı.
Ne oldu? Araba yavaşladı.
Hiç esinti ve kavurucu bir sıcaklık yok sütunu yavaşlatır.
Siz uyurken bedensel işlevler yavaşlar ve vücut sıcaklığı düşer.