Examples of using "Ballon" in a sentence and their turkish translations:
Balon havayla doluydu.
Topu ona geri ver!
Top yuvarlaktır.
O, topa tekme attı.
Kırmızı balonu istiyorum.
rüzgarda salınan bir balon gibidir,
Topu her iki elinle tut.
Topu yakala.
Kedi topla oynuyor.
Futbol topu yuvarlaktır.
Top, yolun karşısına yuvarlandı.
Bana topu ver.
devasa bir topu çevreleyen narin bir şey.
Top üst direğe çarptı.
O bir futbol topundan daha büyük değildi.
O, topu aldı.
Dışarıdan bakınca nefes alma sırasında şişen,
Topa ayağıyla vurdu.
O futbol topu gerçek deriden imal edilmiştir.
Bu top o çocuğun servetidir.
Poşet içinde dallanan birtakım tüpler mevcut
Top aniden ağır çekimde göründü
Ay'dan bakıldığında Dünya top gibi yuvarlaktır.
Çocuktan topu geri yollamasını istedim.
sen sokakta arkadaşınla top oynarken
Top yerde bana doğru yuvarlandı.
Ona topu her attığımda top hemen yere düşüyordu.
Ben futbol oynarken bir top kafamın arkasına çarptı.
Bir top nehirden aşağı doğru yüzüyordu.
- Basketbol topunu parmak ucunda döndürebilir misin?
- Basket topunu parmağında çevirebilir misin?
Sen hiç sıcak hava balonuna bindin mi?
hatırlar mısınız yakar topu? Mahallede yakar top oynardık
O, bahçede bir top buldu.
siz toptan kaçardınız. havada tutarsanız bir canınız daha olurdu
yani takım kurulamadığında erkekler futbol topuyla böyle bir oyun keşfetmiş