Translation of "Portail" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Portail" in a sentence and their turkish translations:

Ferme le portail.

Kapıyı kapat.

Le portail est large.

Portal büyük.

- Elle s'accroupit près du portail.
- Elle s'est accroupie près du portail.

O, kapının yanında çömeldi.

J'ai peint le portail en bleu.

Kapıyı maviye boyadım.

Je vais vous accompagner au portail.

Seninle kapıya kadar yürüyeceğim.

La voiture attend devant le portail.

Araba, kapının önünde bekliyor.

Le portail de l'école est fermé.

Okul kapısı kapılı.

Il m'a ordonné de fermer le portail.

O, bana kapıyı kapatmamı emretti.

Ce portail a besoin d'un coup de peinture.

Bu kapının boyanmaya ihtiyacı var.

Je lui ai fait peindre le portail la semaine dernière.

Geçen hafta ona kapıyı boyattım.

- La porte doit être fermée.
- Le portail doit être fermé.

Kapının kapanmış olması gerek.

- En nourrissant mon chien, je remarquai que le portail avait été laissé ouvert.
- En nourrissant mon chien, j'ai remarqué que le portail avait été laissé ouvert.

Köpeğimi beslerken, kapının açık bırakıldığını fark ettim.

Presque tous les siheyuans avaient leur bâtiment principal et leur portail tournés au sud pour un meilleur éclairage, donc une majorité de hutongs courent d'est en ouest.

Neredeyse bütün siheuyanların ana binaları ve daha iyi aydınlatma için güneye bakan kapıları vardı.Bu yüzden hutongların bir çoğunluğu doğudan batıya doğru çalışırlar.