Examples of using "Peint" in a sentence and their turkish translations:
Bunu boyadın mı?
Ben onu boyadım.
Bu resmi kim yaptı?
Tom onu boyadı.
Bu resmi kim yaptı?
Onu kim boyadı?
Bunu kim boyadı?
Ben tavanı boyadım.
O suluboyayla resim yapar.
Ressam ayakta boyadı.
Senin için bir resim yaptım.
Bu resimleri kim yaptı?
Boyadığı odur.
O, sıklıkla manzara resmi yapar.
O henüz boyanmadı.
O, evi boyadı.
Tom çiti boyadı.
Ben bugün çiti boyadım.
Duvar yeni boyanmış.
Bu yağlı boyayı kim yarattı?
Kalenin dış tarafı beyaza boyandı.
Bu resmi kimin yaptığını biliyor musun?
Duvarları boyadın, değil mi?
Bu resmi yapan kişi benim.
O onun yaptığı resimdir.
O, odasını beyaza boyuyor.
Kapıyı maviye boyadım.
Bu duvar yeşile boyanmıştır.
Çiti yeşile boyadım.
Bu güzel resmi kim yaptı?
Çiti beyaza boyadım.
Neden bankı kırmızıya boyadın?
Neden bankı kırmızıya boyadın?
Picasso, 1950 yılında bu resmi yaptı.
Duvarları beyaza boyadı.
Baştan sona kapıyı beyaza boyadı.
Onlar çiti yeşile boyadılar.
Duvarı kırmızıya boyadı.
Bu resmi kimin yaptığını biliyorum.
Ben çatıyı açık maviye boyadım.
Biz kapıyı yeşile boyadık.
Duvarları beyaza boyadık.
Bu Mary'nin yaptığı resim.
Sanat öğretmeni gece resim yapar.
O, kapıyı kırmızıya boyattı.
- Duvarlar duvar kağıdıyla kaplıydı.
- Duvarlar duvar kağıdıyla kaplanmıştı.
Ama o yaz duvarları boyadık.
Ev her beş yılda bir boyanır.
- Neden bu duvarı siyaha boyadın?
- Neden bu duvarı siyaha boyadınız?
Bu resmi kimin yaptığını keşke bilsem.
O, tırnaklarını hep kırmızıya boyar.
Bana resmi kimin yaptığını sordu.
Babam duvarları beyaza boyadı.
Bu resmi yaptığımda 23 yaşındaydım.
Sanırım bu resmi kimin yaptığını biliyorum.
O, bütün duvarları yeşil boyadı.
O bir köpeği boyadı.
Kız kardeşim bir kardan adam resmi yaptı.
O, evi boyadı.
O, evi boyadı.
Evet. Onun tarafından yapılan resimlere herkes hayran.
Babam posta kutusunu kırmızıya boyadı.
Sanırım bu çiti boyayan Tom'dur.
O tabloyu bir süre önce yaptı.
Onun sadece tablo yapmayı sevmesi onun tablo yapmada iyi olduğu anlamına gelmez.
Kapıyı maviye boyadı.
Biz evi yeşile boyadık.
O, tavanı maviye boyadı.
Onlar ayak tırnaklarını boyadı.