Examples of using "Ordonné" in a sentence and their turkish translations:
Ben düzenliyim.
O, bana kapıyı kapatmamı emretti.
O benim yalnız gitmemi emretti.
Babam bana sessiz kalmayı öğretti.
Polis durmalarını emretti.
Doktor yatakta kalmamı buyurdu.
Onu kim ısmarladı?
Onlara odayı terk etmelerini emrettim.
Tom düzenli.
"P"'nin Poşet olduğunu kanıtlayın.
Bana emredildiği için onu yaptım.
Bütünüyle sipariş edilmiş bir takıma çoğunlukla bir " zincir" denilir.
Herhangi bir açıklama yapılmadan kovulduk.
Biliyorum ki, onları orada ve kapıdan uzakta tutmak için
Hükümet otuz yıl önce onların yok edilmesini emretti.
O bana odayı süpürmemi emretti.
O ona onu yapmasını emretti.
Bunu yapmamız emredildi.
Tom Mary'nin onu yapmasını emretti.
Eğer Tanrı on birinci emrini verseydi, bunun ne olabileceğini merak ediyorum.
Hannibal ordusuna onları nehrin ötesinde takip emri vererek onları tamamen dağıtmak istedi.
On yedinci saatte yürütmenin durdurulması emredildi.
Sen çok düzenli değilsin.
Tom'un iş yeri genellikle Mary'ninkinden daha düzenlidir.