Examples of using "Mangée" in a sentence and their turkish translations:
Onu yedim.
Onu yedim.
Kavunların yarısı yenildi.
Prenses köpekbalığı tarafından yenildi.
Et, çiğ yenmemelidir.
Bu çorba yemek için çok tuzlu.
Bu şimdiye kadar yediğim en lezzetli armut.
Bugüne kadar yediğin en acayip şey ne?
Yeşil bir muz, yenecek kadar olgun değildir.
Bugüne kadar yediğin en garip şey ne?
O ahtapot yenilmeden denize geri döndü.
Kulübeye girdiğimizde, masada yarısı yenmiş bir turta gördük.
Hong Kong'da olmazsa olmaz denebilecek iki sıvı gıda vardır: Kanton çorbası ve congee. İlginçtir ki çorba olan ne kadar bol malzemeli ve koyu kıvamlı olsa da hep "içilir", congee ise ne kadar hafif kıvamlı olursa olsun hep "yenir".