Examples of using "Meilleure" in a sentence and their turkish translations:
Senin yöntemin daha iyi.
Daha iyi bir fikrin var mı?
O benim en iyi arkadaşımdı.
Bana daha iyi bir teklif yapın.
Baskın basanındır.
Daha iyi bir fikrim var.
İşte en iyi parça.
Bu en iyi mürekkep.
Sen en iyisisin.
Bu benim en iyi tahminim.
İşte daha iyi bir fikir.
Mary Jane'den daha iyi bir yüzücü.
O benim lisedeki en iyi arkadaşımdı.
En iyi savunma iyi bir saldırıdır.
Daha iyi bir fikri olan var mı?
Kompozisyonun yine de en iyisi.
düşündüm ki ölüm en iyisi olur.
ondan daha iyiymişim
Gelecek sefere iyi şanslar.
O benim en iyi arkadaşım.
En iyi okul hangisidir?
Bu mürekkep en iyisidir.
Oldukça daha iyi bir fikrim var.
- Saldırı en iyi savunma şeklidir.
- En iyi savunma saldırıdır.
- En iyi müdafaa hücumdur.
Hava dünden daha iyi.
O bizden daha iyi.
O, daha iyi bir hayatı hak ediyor.
Benim fikrim çok daha iyiydi.
Şimdi daha iyi bir fikrim var.
Marie benim en iyi arkadaşımdır.
Bu en iyi bir yöntemdir.
Keşke daha iyi bir hafızam olsa.
Tom daha iyi bir hayat hak ediyor.
Daha iyi bir yol düşünebilir misin?
Sizin takım bizimkinden daha iyi.
Vikipedi, İnternet'teki en iyi ansiklopedidir.
Siz benden daha çok formdasınız.
İyi şanslar.
Bence en iyi cevap bu.
Kayakla ilgili en güzel şey
bolluğun yokluktan daha iyi,
En iyi teşvik nedir biliyor musunuz?
Dürüstlük en iyi politikadır.
Ameliyat en iyi çözümdür.
Bu en iyi çözüm değil.
Cezaevinde yemek daha iyiydi.
Işık burada daha iyi.
O benden daha iyi görünüyor.
O benden daha iyi görünüyor.
Daha iyi bir açıklama bekliyordum.
O tartışmasız en iyi yöntem.
Bu, onların her zaman en iyi şarkısı olacak.
Ölmek için en iyi yol bu.
Dünyadaki en iyi anneye sahibim.
Ben dünyada en iyi anneye sahibim.
Gelecek yılın daha iyi olacağını umuyorum.
Gelecek yılın daha iyi olacağını umalım.
O benim en iyi bayan arkadaşımdı.
- Bu tartışmasız en iyisi.
- Bu açık ara en iyisi.
En iyi arkadaşım Felicja burada.
Benim en iyi arkadaşım Felicia burada.
Şimdi yaşamım daha iyi olacak!
Kız kardeşim benim en iyi arkadaşımdır.
- En iyi çözüm bu gibi görünüyordu.
- En güzel çözüm bu gibi duruyordu.
Bu en iyi olanı.
Sen en iyisin.
Laurie en iyi arkadaşı Emily ile uyudu.
Onu yapmak için daha iyi bir yol biliyorum.
Onlar en iyisini istiyor.
Seninki daha iyi.
akıl almaz fikirlerini, umutlarını ve isteklerini
iyi bir fikir değil.
çocuklarının daha iyi bir yaşama sahip olacağına inanmıyorlar.
Post gazetesindeki en iyi tahminimize göre
sağlığın hastalıktan daha iyi,
Karanlıktaysa... ...çok, çok daha iyi görürler.
Dürüstlük, sanırım, en iyi politika.
Sanırım bu en iyi yoldur.
İngilizce öğrenmenin en iyi yolu nedir?
Onun fikri seninkinden daha iyi.
Seyahat etmek için en iyi yol nedir?
En iyi uyuma pozisyonu hangisi?
Almanca dünyadaki en iyi dildir.
- Kız kardeşim aynı zamanda en iyi dostumdur da.
- Kız kardeşim ayrıca en iyi arkadaşımdır.
Tom benden daha iyi durumda.
Bu kesinlikle en iyi yol.
Dürüstlük her zaman en iyi politika değildir.
Kendi kendine yardım en iyi yardımdır.
- Kahkaha en iyi ilaçtır.
- Gülmek en iyi ilaçtır!
Sanırım daha iyi bir fikrim var.
Zaman en iyi ilaçtır.
Daha iyi bir fikri olan var mı?