Examples of using "Maintenir" in a sentence and their turkish translations:
Bunu birlikte tutmaya çalışın.
- Sıkıca tutunmaya çalış.
- Bunu sıkıca tutmaya çalış.
İyi hava devam edecek.
Onun hayatta kalması için her şeyi denedim.
tarımsal tedarik zincirini de kısaltmaya yardımcı olabilir.
Onlar geliştirmek değil, statükoyu korumaya çalışıyorlar.
modern bir toplumun gelişmesi için gerekli olan
enerjik oğullarımızla baş etme gayreti bizi birbirimize bağladı.
Bunun zor olan yanı, aşağıdayken yönümüzü belirlemek olacak.
Bir mıknatıs bir seferde çok sayıda çiviyi toplayabilir ve tutabilir.
Bizim odakları korumamız gerekiyor.
onları hayatta tutan tek şey yüksek dozda verilen antibiyotikler.
bağlayıcı ilk küresel anlaşma olan Paris İklim Anlaşması'nın imzalanmasından sonra
Bir atlet formda olmalıdır.
Bunu yapmanın iyi yanı, yüksekte kalmayı sağlaması. Böylece yön belirlemek daha kolay olur.
Yürüyen merdivene binerken lütfen tırabzanı tut ve sarı çizginin içinde dur.
Formda kalmak için egzersiz yaparım.
O şu anda durdurulamaz fakat sorun onun kariyerinin zirvesinde ne kadar kalacağıdır.