Examples of using "L'aurait" in a sentence and their turkish translations:
O, onu kızdıracak bir şey söylemedi.
Onu benim için yapıp yapmadığını bilmiyorum.
Gerçeği bilseydi, bana söylerdi.
Eğer bunu sen yapmadıysan başka biri yapmıştır.
Doğa bir banka olsaydı onu zaten kurtarırlardı.
Tom'un atacak bir şeyi olsaydı, ona atardı.
herkes Adam Smith'in öngördüğü gibi davranmadı.