Translation of "Jusqu'ici" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Jusqu'ici" in a sentence and their turkish translations:

Jusqu'ici, ça tient.

Şimdiye kadar tuttu.

J'ai marché jusqu'ici.

Buraya yürüdüm.

Jusqu'ici, c'est déprimant, non ?

Şimdiye kadar, oldukça iç karartıcı, değil mi?

Jusqu'ici, tout va bien.

Şimdilik iyi gidiyor.

Peux-tu venir jusqu'ici ?

Eve gelebilir misin?

Es-tu venu jusqu'ici tout seul?

Buraya tek başına mı geldin?

Il s'est perdu en chemin jusqu'ici.

Buraya gelirken yolunu kaybetti.

- Je suis arrivé jusqu'ici, donc je vais continuer.
- Je suis arrivée jusqu'ici, donc je vais continuer.

Buraya kadar geldim artık, o yüzden devam edeceğim.

Jusqu'ici tout va entre anomalie et normalité

Buraya kadar her şey anormallikle normallik arasında geçerken

Que jusqu'ici, je racontais mon histoire pour amuser.

hikayelerimi güldürmek için anlattığımı fark ettim.

Jusqu'ici, est-ce que quelqu'un a des questions ?

Şimdiye kadar bir sorusu olan var mı?

Vous avez assuré en nous menant jusqu'ici. Tenez bon.

Ama bizi buraya kadar getirmeniz harika bir başarı. Biraz dayanın.

Chaque année, ils parcourent des milliers de kilomètres jusqu'ici.

Buraya ulaşmak için her yıl binlerce kilometre katediyorlar.

Pour vous donner un aperçu de l'impact que nous avons jusqu'ici.

en başarılı iki projemizi sizlerle paylaşacağım:

Jusqu'ici, ce que tu fais a l'air dépourvu de tout fondement.

Şimdiye kadar, eyleminiz tamamen sebepsiz görünmektedir.

- J'ai dû marcher jusqu'ici parce que ma voiture est tombée en panne.
- Il m'a fallu marcher jusqu'ici parce que ma voiture est tombée en panne.

Arabam bozulduğu için buraya yürümek zorunda kaldım.

On s'en est bien sortis jusqu'ici, mais les choses vont se corser.

Buraya kadar gelerek harika bir iş çıkarttık, ama işler çok daha zor hâle gelmek üzere.

Je suis venu jusqu'ici pour passer un peu de temps avec toi.

Buraya seninle biraz vakit geçirmek için geldim.

Chose étrange, l'enfant a fait tout le chemin depuis Yokohama jusqu'ici tout seul.

Benim için sürpriz oldu, çocuk Yokohama'dan buraya bütün yolu tek başına geldi.

- Tom s'en sort très bien, jusqu'à présent.
- Tom se débrouille très bien, jusqu'ici.

Tom şimdiye kadar çok iyi gidiyor.

Combien de temps ça te prend pour venir jusqu'ici de chez toi en train ?

Evinden buraya trenle gelmen ne kadar zamanını alır?

Notre tâche a été aisée jusqu'ici, mais à partir de maintenant cela va être difficile.

Şu ana kadar görevimiz kolaydı, ancak bundan sonra zor olacak.

Vous avez assuré en nous menant jusqu'ici, mais là, c'est moi qui ai besoin d'un antivenin.

Bizi bu noktaya getirmekle harika bir iş çıkardın ama şimdi panzehre ihtiyacı olan benim.