Examples of using "Fondent" in a sentence and their turkish translations:
buzullarımız süratle eriyor
buzullarımız hızla eriyorken,
Dünya genelinde buzullar erimektedir.
Onun kanıları kanıtlanmamış varsayımlara dayanıyor.
Hindukuş-Himalaya buzulları bir süredir eriyorlarmış.
Erkekler ev yapar, kadınlar yuva yapar.
Buz tabakası eriyor.
Denizin ve gökyüzünün renkleri birbirine karışıyor.
Buz tabakası eriyor.
Orta sınıfın işlerini açtırmak için onlara çeşitli sübvansiyonlar verdi.