Examples of using "L'horizon" in a sentence and their turkish translations:
arka plana geçmek olacak.
Ufkun ötesine bak
Ufukta, yağmur yağacağına dair belirtiler var.
Gemi ufukta göründü.
günümüz ile 2030 arasında öncelikler olduğunda karar kıldı.
Ufkun haritasını çıkarır.
Nihayet, güneş ufukta kayboluyor.
Bu düzcüler ufuk çizgisini nasıl açıklıyor
Güneş ufkun altında yavaşça battı.
Karanlık bulutlar ufuk üzerinde toplandı.
Güneş ufkun üzerinde yükseliyor.
Ben ufukta kara görüyorum.
Biz ufuktaki düşman gemilerini görebiliyorduk.
Alabildiğine uzanan ve kavrulan vadiler var.
Ufukta bir gemi görebiliyorum.
Neden beklenmedik bir şeyde umuzsuzluğa düşelim?
Biz ufkun altında güneşin batışını gördük.
Ve ufukta çok sayıda korkutucu şey görünüyor.
Gözlerindeki, ışığa duyarlı hücrelerden oluşan yatay hatla ufku tararlar.
Alabildiğine uzanan ve kavrulan vadiler var. Burası dik uçurumları olan kumtaşı kayalıklarla
O plaja gitti, ve denizin üzerinden ufka doğru baktı.
Tom, çok uzun süre burada durmamalıyız. Güneş batacak ve sanırım nehirden çok uzaktayız.