Examples of using "Courant" in a sentence and their turkish translations:
Elektriği kes.
Bu yaygın mı?
Bu oldukça yaygın.
Elektriği kes.
O, koşarak geldi.
Sana gelişmeleri bildireceğim.
Farkında bile olmadan
O, oldukça yaygın olmuştur.
Çocuk koşarak geldi.
Onlar onun hakkında biliyor.
Bu konuda kim biliyordu?
Gerçeğin farkındayım.
Tom bildi mi?
Bana bilgi verir misin?
Onun hakkında biliyor musunuz?
Bunun farkında mıydın?
O, onun hakkında biliyor gibi görünüyor.
Gücü açacağım.
Akıntıya karşı kürek çekiyorduk.
Başka kim biliyor?
- Bunun hakkında başka kim biliyor?
- Başka kim bunu biliyor?
Tom yaygın bir isim.
Bir esinti hissediyorum.
Farkında değildim.
Onlar zaten biliyorlardı.
Bu araçlar ortak kullanımdadır.
Koşarken düştüm.
Akıntıyla yüzüyorum.
Tom'un bildiğini düşünüyor musun?
Kesinlikle bir hava akımı var.
Hırsız kaçtı.
Dere çok hızlı değil.
Hadi akıma karşı yüzmeye çalışalım.
Oğlan koşarak geldi.
Ben onun hakkında biliyorum.
Birkaç elektrik kesintisi ihbarı oldu.
Bütün kasaba onun hakkında biliyor.
Onlar bunu bilmiyorlar.
Polis bunu biliyor mu?
Koşarak buraya geri geldin.
Çocuk odaya koşarak geldi.
Akıntıya kapıldılar.
Tehlikeyi hissetti, kaçtı.
Biz tepeden aşağı koştuk.
Tekne akıntıyla sürüklendi.
Köpek koşarak bana doğru geldi.
O her şeyi bilir.
Sana daha sonra anlatırım.
O, odasına koştu.
Bir çocuk koşarak bana doğru geldi.
Senin kanserin hakkında biliyorum.
Fırtına esnasında elektrik kesildi.
Ben kaza hakkında bilmiyordum.
Ben sorunun farkında değildim.
Tom koşmaya gitti.
Koşarken yaralandım.
Bilmen gerekiyor.
John odaya doğru koştu.
Bu nehrin akıntısı hızlıdır.
Beni haberdar et.
Elektrik akımı manyetizma oluşturabilir.
Bunun hakkında yıllardır biliyorum.
Natasha, Rusya'da yaygın bir isim mi?
Aceleyle kaçtım.
Hava akımı olmayan tünelden mi gitmek istiyorsunuz? Tamam!
Nehirde akıntıya karşı kürek çektik.
Hiç kimse gerçeği bilmiyor.
Onun sırrı bildiğine dair izlenimim var.
Neden bunun farkında değildim?
O, benim gizli planımın farkındadır.
Onun planı hakkında hiçbir şey bilmiyordum.
John odasına koşarak geldi.
Tüm köylüler kazayı biliyorlar.
Annem bunu bilse, delirir.
Bir elektrik kesintisi vardı.
Tom yaygın bir isim, değil mi?
- Bu durumdan haberdarım.
- Ben bu durumun çoktan farkındayım.
Sen onun nihayet eve geri döndüğünü zaten duydun mu?
Şu tepelerden gelen hava akımını hissedebiliyorum.
gemiler bu akıntıya karşı koyamıyor
eğer bu tarz video'larımızdan haberdar olmak istiyorsanız
Ailemin bundan haberi var.
Herkesin bildiğini düşünüyorum.
Başkan tamamen durumun farkında.
Görüşeceğiz.
Tom bilmiyor.
Genç adam onu karşılamak için koşarak geldi.
Elektrik kesildi.
Kanoyla akıntı yönünde yol aldık.
Sanırım Tom büyük olasılıkla zaten onun hakkında biliyor.
Ne olduğunun farkında mısın?
Onu zaten biliyorum.
Benim mahzende iki tane üç fazlı güç jeneratörlerim var.
Neler olduğunu ona bildir.
Bilmiyordum.
O beni görünce kaçtı.