Translation of "Ennuyé" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Ennuyé" in a sentence and their turkish translations:

Tom a l'air très ennuyé.

Tom çok sıkılmış görünüyor.

Je me suis incroyablement ennuyé.

Akılalmaz bir biçimde sıkılmıştım.

Son long discours m'a ennuyé.

Onun uzun konuşmasından sıkıldım.

Son visage exprimait qu'il était ennuyé.

Onun yüzü rahatsız olduğunu gösteriyordu.

J'étais ennuyé lorsqu'il s'est adressé à moi.

Benimle konuştuğu zaman utandım.

Tom semble être plus ennuyé qu'en colère.

Tom kızgından daha sinirli görünüyor.

Avoir l'air ennuyé parce qu'il est très important

bakın sıkılmayın çünkü çok önemli

Son long discours a ennuyé tout le monde.

Onun uzun konuşması herkesi sıktı.

- Ça m'a vraiment ennuyé.
- Ça m'a vraiment ennuyée.

O gerçekten canımı sıktı.

Tom n'avait pas l'air aussi ennuyé que Mary.

Tom Mary kadar sıkılmış görünmüyordu.

C'est son récit interminable qui m'a ennuyé à mourir.

Bu onun bitmek tükenmek bilmeyen beni çok bunaltan hikayesidir.

- Son discours m'ennuya.
- Son discours m'a ennuyé.
- Son discours m'a ennuyée.

Onun konuşmasından dolayı sıkıldım.

Tom ne s'est jamais ennuyé. Il passe tout son temps libre à traduire des phrases.

Tom hiç sıkılmadı. O tüm boş zamanını cümleleri çevirerek harcar.

- Tom était ennuyé par le silence de Mary.
- Tom était agacé par le silence de Mary.

Tom Mary'nin sessizliğinden rahatsız oldu.

- Je sais que vous êtes ennuyé.
- Je sais que vous êtes ennuyée.
- Je sais que vous êtes ennuyés.
- Je sais que vous êtes ennuyées.

Rahatsız olduğunu biliyorum.

- N'êtes-vous pas agacé par cela ?
- N'es-tu pas ennuyé par ça ?
- N'es-tu pas agacée par cela ?
- N'êtes-vous pas ennuyée par cela ?
- N'êtes-vous pas agacés par cela ?
- N'êtes-vous pas agacées par ça ?

- Ondan rahatsız olmuyor musun?
- Ondan rahatsız değil misin?