Examples of using "Discours" in a sentence and their turkish translations:
Onun konuşmasından dolayı sıkıldım.
- Ben senin konuşmanı sevdim.
- Senin konuşmanı beğendim.
Onun konuşması mükemmeldi.
O bir nutuk çekti.
Konuşmalarımı kısalttım.
- Konuşman nasıldı?
- Konuşman nasıl geçti?
Senin konuşman tarihte kaydedileck.
François bir konuşma yaptı.
Bir konuşma yapmak istiyorum.
Kimse konuşmayı dinlemiyordu.
Güzel bir konuşmaydı.
Konuşmanız müthişti.
Konuşmanız berbattı.
O güzel bir konuşmaydı.
O, fevkalade bir konuşmaydı.
O konuşmayı hatırlıyorum.
Onun konuşması izleyiciyi tahrik etti.
Onun konuşmasından çok fazla etkilendim.
O bir konuşma yaptı.
Onun konuşması bizi harekete geçirdi.
O, kısa bir konuşma yaptı.
Hazırlıklı bir konuşma yaptım.
Konuşman ortama uyuyor.
Bu çok iyi bir konuşmaydı.
Konuşması üç saat sürdü.
Onun uzun konuşmasından sıkıldım.
O bir konuşma yaptı.
Onun uzun konuşmasını dinlemekten usandım.
Tutuklandıktan sonrasında söylemleri ise
Tören onun konuşmasıyla başladı.
O, iyi bir konuşma yaptı.
Onun konuşması benim üzerimde iyi bir izlenim bıraktı.
Onun konuşmasıyla hayal kırıklığına uğradım.
Onun konuşmasından çok etkilendim.
Konuşmasından sonra seyirciler yükse sesle alkışladı.
Ben gerçekten konuşma yapmak zorunda mıyım?
Konuşmamı yazmayı bitirmeliyim.
- Konuşma otuz dakika sürdü.
- Konuşma yarım saat sürdü.
Kimse senin dediklerinle ilgilenmiyor.
Dürüst olmak gerekirse, onun konuşmalarını her zaman sıkıcı.
Onun konuşması bizi çok etkiledi.
Onun konuşmasıyla gözyaşlarına boğuldum.
Konuşmanızı dinlemedim.
Ahlak dersi verme.
Konuşmasını kasetten sildi.
Bana konuşma hakkında sorma.
gibi söylemleri artık rahatlıkla kullanabilirsiniz
O, bir konuşma yapmaya korkuyordu.
Konuşmasını birkaç şakayla bitirdi.
O, konuşmalar yapmaya alışkındır.
Onun konuşması bana göre mantıksızdı.
O, dün çok uzun bir konuşma yaptı.
Onun konuşması tamamen kötü değildi.
Konuşması birçok güzel cümle içeriyordu.
Tom konuşmalar yapmaya alışkındır.
Dün düğünde bir konuşma yaptım.
Onun uzun konuşması hepimizi sıktı.
Konuşmasını kasetten sildi.
Onun konuşması bütün erkeklere ilham kaynağı oldu.
Beni konuşma yapmaya zorladı.
Onun konuşması tarafından derinden etkilendim.
Konuşması beni derinden etkiledi.
Özenle hazırladığım konuşmamı yaptım.
Dan düğünde bir konuşma yaptı.
Benim konuşmamın bir taslağını yaptım.
İnsanlar bir zafer konuşması bekledi.
Konuşmasındaki ana fikir birlikti.
Tom bir konuşma yazmakla meşgul.
Eğer benden konuşma yapmamı isteseler, şaşırırım.
AFA Başkanı.
Onun uzun konuşması herkesi sıktı.
Acilen bir konuşma yapmak zorunda kaldım.
Bayan Suzuki bu öğleden sonra bir konuşma yaptı.
Onun konuşmasının ana noktasını anlamadım.
O konuşma Tom'a seçimi kaybettirdi.
Madison Kongrede çok duygusal bir konuşma yaptı.
Daha önce İngilizce bir konuşma yaptın mı?
Konuşmasının ortasında bayıldı.
O, onu bir konuşma yapması için ikna edemedi.
Onlar bir konuşma yapmamı isteselerdi memnun olurdum.
Öylesine sıkıcı bir konuşmaydı ki uyuyakaldım.
Bay White konuşmamla ilgili birkaç yorum yaptı.
Tom konuşmasını güzel bir şarkıyla kapadı.
O, konuşmasında eğitimin önemi üzerinde durdu.
Birçok insanın önünde bir konuşma yaptı.
Planı desteklemek için bir konuşma yaptı.
Onun konuşması sırasında garip bir olay oldu.
O, konuşmanın sonunda sözü tekrarladı.
Onun konuşmasını dinleyemeyecek kadar geç vardım.
O benim görüşlerimi destekleyen bir konuşma yaptı.
Konuşmanızı yaparken yüksek sesle konuşun.
Konuşmasında işsiz insanlardan söz etti.
Açılış konuşmasını yapman için sana güveniyorum.