Examples of using "Visage" in a sentence and their turkish translations:
Yüz.
- Yüzünüzü yıkayın.
- Yüzünü yıka.
Yüzün kirli.
Onun yüzünü tanıdım.
Yüzünüzü temiz silin.
Onun yüzü aydınlandı.
Yüzü beyazladı.
Yüzü kızardı.
Yüzün kızarmış.
Onun yüzü sevinç yansıtıyor.
kırmızı veya kırmızı
Yüzünü biliyorum.
Yüzünüz solgun.
Onun yüzü her zaman ifadesiz.
İlginç bir yüzün yok mu?
Onun yüzüne iyi baktın mı?
Sevinçten yüzü parlıyordu.
Onun güzel bir yüzü var.
- Bu onun yüzünden okunuyor.
- Yüzünden okunuyor.
Yüzü bembeyaz olmuştu.
O, yüzüme vurdu.
Yüzü sağlıktan parlıyordu.
Onun yuvarlak bir yüzü var.
Yuvarlak bir yüzü var.
- Ben bir yüzü asla unutmam.
- Bir yüzü asla unutmam.
Tom'un yüzünü gördüm.
Onun oval bir yüzü var.
Yüzü sevinçten parlıyordu.
O onun yüzüne tokat attı.
Ben onun yüzünü sevmiyorum.
Bana gerçek yüzünü göster.
Tom yüzünü yıkıyor.
Saçları yüzünü gizledi.
Sami senin yüzünü unutmayacak.
Tom yüzünü havluyla sildi.
Rüzgâr yüzüme vursun
Onun yüzünden ter damlıyor.
Yüzünüzü bir havlu ile kurulayın.
Onun komik bir yüzü var.
Onun yüzü aniden kızardı.
Pencerede bir yüz göründü.
O sırt üstü yatıyordu.
- Onun yüzü isliydi.
- Onun yüzü kurumluydu.
Gri bir sakal yüzünü kaplıyordu.
Yüzümü kuruladım.
Ben sadece güzel bir yüzden daha fazlasıyım.
Yüzü mutluluktan aydınlandı.
Tom'un yüzü kırmızı.
Onun yüzü rahatsız olduğunu gösteriyordu.
Onun çok güzel bir yüzü var.
Kadın yüzünü yıkıyor.
Yüzü korkudan bembeyaz oldu.
Onun yüzünü hiç görmedim.
Ben Tom'un yüzüne baktım.
Yüzlerini görmedim.
Onun yüzü nefret doluydu.
Yüzündeki tüm renkler soldu.
Onun yüzü kızarmıştı.
Ben samimi bir yüz görmeyi umarak etrafa baktım.
Maalesef sizler yüzünüzden bekledi,
Çocukların üzgün minik suratları
O, yüzüme ağır bir darbe indirdi.
O, yüzümdeki şaşkınlığı gördü.
Her sabah yüzümü yıkarım.
Teri alnından sildi.
Onun yüzü çamurla kaplıydı.
- Yüzündeki kızgınlık yanlış anlaşılamazdı.
- Yüzündeki kızgınlık belirgindi.
Yüzünü ve ellerini yıka.
Mary elleriyle yüzünü sakladı.
Yüz, kalbin aynasıdır.
Denis, Wilson'un yuvarlak suratına gülüyor.
Onun yüzündeki görünüşü asla unutmayacağım.
Onun yüzü acıdan şekil değiştirmişti.
Tom havluyla yüzünü kuruladı.
Mary'nin yüzü çok solgundu.
Tom'un yüzü çok solgun.
Onun saçı neredeyse tüm yüzünü kapadı.
Tom'un yüzünü göremedim.
Tekrar yüzünü göreceğimi hiç düşünmedim.
yüzümden gözyaşlarımın aktığını hissettim.
Oh, yüzünde rüzgârı hissediyorsun,
Hazır olduğunu göstermek için yüzü beyaza dönüyor.
şimdi yüzüne bile bakmıyoruz
Okula gitmeden önce yüzünü yıka.
Uzaktan bakıldığında, bir insan yüzü gibi görünüyordu.
Şimdiden büyükannemin yüzünü unutuyorum.
Soğuk bir rüzgar onun yüzüne esiyordu.
Onun yüzünde mutlu bir gülümseme gördüm.
Tom bir ismi ya da yüzü asla unutmaz.
Bu, yeni yüzlü eski bir kitap.
Amerikan siyasetinde yeni bir yüzdü.