Examples of using "Incroyablement" in a sentence and their turkish translations:
Sen akılalmaz derecede yeteneklisin.
İnanılamayacak kadar salaksın.
İnanılmaz, akıl almaz derecede olasılık dışı.
inanılmaz derecede öfkeliydim.
Bu akılalmaz derecede sıkıcı.
O akılalmaz derecede tehlikeliydi.
O gerçekten iyi bir şarkıcı.
- O inanılmaz derecede saf.
- O inanılmaz derecede toy.
İnanılmaz derecede meşgulüm.
O, inanılmaz derecede aptaldır.
İnanılmaz biçimde yorgunum.
İnanılmaz şekilde safsın.
O, şaşırtıcı şekilde güzeldi.
Sen inanılmaz derecede sahtekarsın.
oldukça garip görünümlü bir hayvandır.
Bu yaz inanılmaz derecede sıcak.
Bu kız inanılmaz çekici.
Bu film inanılmaz derecede aptalca.
Akılalmaz bir biçimde sıkılmıştım.
Haber inanılmaz korkunçtu.
bunu inanılmaz bir nankörlük olarak görüyorum.
Dişim bana inanılmaz acı veriyor.
Bu projeler aşırı gelişmiş değil.
Metabolizmaları da inanılmaz yavaş.
hayat için minnettarım,
George inanılmaz büyüklükte bir gırtlak kemiğine sahiptir.
Ve anladık ki bu ana-dil-yok kuralı inanılmaz bir şekilde işe yarıyor.
avuç içi kadar insanı inanılmaz zengin yapıyor.
Tom'un yaptığı inanılmaz derecede aptalcaydı.
Fiyatlar şaşırtıcı şekilde düştü.
Girdiğim her uyuşmazlık ortamında oradaki elektriğin olağanüstü güzelliğini yaşarken
Bu karbon fiber bisiklet inanılmaz hafiftir.
Ve bu bölgede yüzmek son derece zor,
benden önce yaşamış olup hayatlarını kendi istediği gibi yaşamış
Netflix'le inanılmaz işler yaptın, milyardersin
O, inanılmaz derecede yetenekli.
O, inanılmaz yeteneklidir.
uzaya fırlatılması için inanılmaz derecede büyük bir rokete ihtiyacı olacaktır. Von Braun, uzay aracını parçalar halinde