Examples of using "Encombrée" in a sentence and their turkish translations:
Yol arabalarla tıkanmıştı.
Cadde trafikten tıkandı.
Darmadağın bir evde yaşamak çok streslidir.
Trafik çok yoğun değilse zamanında gidebilmemiz lâzım.
Şu anki evimiz çok kalabalık, bu yüzden taşınmaya karar verdik.