Examples of using "Parvenir" in a sentence and their turkish translations:
Bunu başarmak için nasıl plan yapıyorsun?
Havaalanına nasıl ulaşıyorum?
Oraya zamanında varmak için koştu.
Onu sensiz yapabilip yapamayacağımı bilmiyorum.
Buradan oraya gidemezsin.
Hala oraya vaktinde varabiliriz.
Onu yaptırmak için bir yol bulmak zorundayız.
O, ona istasyona nasıl gideceğini sordu.
Otobüs terminaline nasıl giderim?
Bana gönderdiği elmalar lezzetliydi.
Lütfen zamanında burada olacağından emin ol.
Onu başarmak için kendini tehlikeye atmak zorunda kalacaksın.
İki devletin bir anlaşmaya varması gerekiyor.
Diplomatça hareket edersen bunu başarabilirsin.
Bunun gerçekleşmesi için yolumuza devam ediyoruz.
Buraya gelmen uzun sürmedi.
Bize gönderebileceğin bir bilgiyi takdir ederim.
Bu konuda bir görüş birliğine varabilir miyiz?
Trafik çok yoğun değilse zamanında gidebilmemiz lâzım.
Size bir etkinleştirme bağlantısı olan bir e-posta gönderdik.
Metro istasyonuna nasıl gideceğimi bana söyler misin?
Bunu sürekli bir empatiyle yapabiliriz
ve suyun daha sakin olduğu ikinci bölgeye gelebilirseniz,
Bizim yerimize nasıl gidileceğini biliyor musun?
Ben cennete gitmek istiyorum ama oraya gitmek için ölmek istemiyorum!
Amacına ulaşmak için sıkı çalıştı.
O sadece bana mesaj attı.
Bunu yapıp yapmayacağımdan emin değildim.
Başaramayacağız.
- Eğer şimdi çıkarsak yetişmemiz kuvvetle muhtemel.
- Şimdi çıkarsak herhalde başarırız.
Onu yapabilirim.
Hiç kimse dağın zirvesine ulaşamadı.
O bana beni göremediğini söyleyen bir mektup gönderdi.
Sanırım bir anlaşmaya varmamızın zamanıdır.
Onu yapabileceğimi sanmıyorum.
Sana yardım edebileceğimi sanmıyorum.
O sözü tutabileceğimi sanmıyorum.
Bunu yapabileceğimi düşünmüyorum.
Bunu yiyebileceğimi sanmıyorum.
Artık bunu yapabileceğimi sanmıyorum.
Bize bu pastayı yapmak için un, şeker ve yumurta gerekir.