Examples of using "Circulation" in a sentence and their turkish translations:
Trafik yoğun değildi.
Trafik tamamen durdu.
Trafik kötüydü.
Biz trafikte sıkıştık.
Çok fazla trafik var mıydı?
Kaza trafiği durdurdu.
- Buradaki yollar tıklım tıklım.
- Buradaki yollar sıkışık.
Bugün trafik kötü.
Üzgünüm. Trafik ağırdı.
Ben trafiği sevmiyorum.
- Trafik kurallarına riayet etmelisin.
- Trafik kurallarına uymalısın.
Atlantik okyanusu sirkülasyonu yavaşlıyor.
Trafikte sıkıştım.
Yol trafiğe açıktı.
Cadde trafikten tıkandı.
Biz yoğun trafik tarafından geciktirildik.
Bugün yoğun trafik var.
Çok trafik yoktu.
Trafik kazası nasıl oldu?
O, trafik kazasında yaralandı.
- Trafik gıdım gıdım ilerledi.
- Trafik adım adım ilerledi.
Hiç trafik kazası geçirmedim.
O bir trafik kazası geçirdi.
Trafik ışıklarına dikkat etmek zorundayız.
Trafik ışığı kırmızıya döndü.
- Trafik burada ağırdır, özellikle sabahları.
- Trafik burada özellikle sabahları ağırdır,
- Trafik burada yoğundur özellikle sabahları.
Sıkı bir kemer kan dolaşımını engeller.
Tüm trafik yasalarına uymalısınız.
Sürücüler trafik kurallarının farkında olmalı.
Trafik kazası treni yakalamamı engelledi.
Sis nedeniyle trafik geçici olarak durduruldu.
Bir trafik kazasına karıştı.
Bütün büyük şehirlerin trafik sorunu var.
Yoğun trafik nedeniyle geç kaldı.
Bu şehirlerin trafik kuralları aynıdır.
Bir trafik kazasında yaralandı.
Babam trafik gürültüsü hakkında şikayet etti.
Bu sabah çok trafik yoktu.
Köpekler trafik için ciddi bir tehlikedir.
Ben bir trafik kazasına karıştım.
Eğer araba sayısı artarsa, trafik de artar.
- Bir trafik kazasında ciddi biçimde yaralanmıştı.
- Bir trafik kazasında ciddi şekilde yaralandı.
Yoğun trafiğe rağmen zamanında vardık.
Trafik kazalarında birçok insan ölür.
Bu sabah bir trafik kazası meydana geldi.
Tokyo'daki yoğun saatlerde trafik ağırdır.
Ana karayolu üzerinde trafik kazası oldu.
Dikkat et! Trafik şekli değişti. Daha yavaş sür.
Bu yol üzerinde çok trafik yok.
- Geceleri bu sokakta hiçbir trafik yoktur.
- Bu caddede geceleri trafik açıktır.
Trafik çok yoğun değilse zamanında gidebilmemiz lâzım.
Tom bir trafik kazasında fena halde yaralandı.
Bir trafik kazasında hafif yaralandı.
Dolaşımda garip bir virüs olduğunu duydum.
Trafik kazasını polise bildirdi.
Şehir merkezi sadece yaya trafiğine değil tümüne kapalı olmalıdır.
Trafik kazası, genç adamı görme yeteneğinden mahrum etti.
Trafik kurallarına uymak çok önemlidir.
Berbat zincirleme kazalar hafta sonunu yasa boğdu.
Ben cadde trafiğinin sürekli gürültüsünden bıktım.
Babam hiç trafik kazası geçirmediği için gururlanıyor.
"Kırmızı ışık trafik olduğunda yoldan geçerken kullanılıyor." dedi.
Eski zamanlarda kullanılan tedavülden kalkmış bir 70 dolar da çıkıyor üstelik
Çoğu durumda, araba kazaları uykusuzluktan kaynaklanır.
Umarım o trafik kazasından hiçbiri etkilenmemiştir.
Trafik ışığı yeşil yandı.
Vali bandı kesti ve yeni köprü açıldı.
Trafik ışığı kırmızıya döndü.
Günün bu saatinde burada her zaman yoğun trafik vardır.
Trafik kazasından sonra arabası bir vinç kamyonu tarafından çekilmek zorunda kaldı.
Ama çok oyalanmasa iyi eder. Sürüsü, sabah trafiği başlamadan kasabadan ayrılmalı.
Babam hiç trafik kazası geçirmediğinden dolayı gurur duyuyor.
Karımı bir trafik kazasında kaybettim.
Trafik ışıkları trafiği düzenlemek için kullanılır.
Yeni trafik düzenlemeleri yarın yürürlüğe giriyor.
Otobüs beklerken bir trafik kazası gördüm.
Saat 2.30'da buluşmam vardı ama trafiğe yakalandım ve oraya vaktinde varamadım.
2.30'da bir randevum vardı fakat trafikte sıkıştım ve oraya zamanında varamadım.
Trafik kazası yüzünden randevuya geç kaldı.