Examples of using "Dépression" in a sentence and their turkish translations:
Ruhsal sinir bozuntum vardı.
Bunalıma girdim.
yüksek depresyon oranları var
O sinir krizi geçirdi.
Tom çok bunalımlı oldu.
şu anda depresyonla mücadele eden kişiler var.
Okullarını değiştirebiliyorlar, bırakabiliyorlar.
Köpeğin gerçekten bunalımlı olabilir.
Onun ölümünden sonra, o depresyona girdi.
Depresyonla mücadele eden diğer insanlara ulaşmak istiyordum.
Sonra ikinci sınıf başladı ve depresyonum iyice kötüleşti,
Anlattım onlara depresyonumu ve kaygılarımı anlattım,
Linda onu terk ettikten sonra Dan depresyona girdi.
Öz bakımda eksiklik bir depresyon belirtisi olabilir.
diyabetleri düzenlenebilir hâle geliyor, depresyonları yok oluyor,
Depresyon ağır darbeyi 8. sınıfta vurmaya başladı.
Bu yüksek tansiyona, ileri seviyede depresyona neden olabilir.
Diğer yandan, eğer suçluluk, düşmanlık, depresyon, vücudunuzda
1679'da, o bir sinir krizi geçirdikten sonra Newton'un işi durma noktasına geldi.
Otomobil sektöründeki çöküşten dolayı çoğu insan işsiz kalacak.
Paris sendromu bir tür kültür şokudur. Şehrin moda merkezi imgesine kapılıp Paris'te yaşamaya başlayan, sonrasında yerel adetlere ve kültüre iyi uyum sağlayamayıp, zihinsel dengesini yitiren ve depresyona yakın belirtiler gösteren yabancıları tanımlamak için kullanılan psikiyatrik bir terimdir.