Examples of using "Nerveuse" in a sentence and their turkish translations:
O gerçekten sinirli görünüyordu.
Başlangıçta gergindim.
O sinirli hissettiğinde kekeliyor.
Ben sinirliyim.
Ben çok sinirliydim.
Sinirlendim.
O sinir krizi geçirdi.
Sinirlisin.
Sinirlisiniz.
Oldukça sinirliydim.
Sen gerginsin.
Ekip maçtan önce oldukça gergindi.
Bu sabah çok sinirli görünüyorsun.
O beni sinirlendiriyor.
Bir sinir hücresi hafif bir uyarıcıya yanıt verir.
Tom Mary'nin çok sinirlendiğini görebiliyordu.
Gergin görünüyorsun.
Biraz sinirli görünüyorsun.
Sonunda benim sıram geldi, son derece gergindim,
Tom Mary'nin sinirli olduğunu düşündüğünü söyledi.
Ben kaygılı ve heyecanlıyım.
Gergin değilim.
Tom Mary'nin eskisi kadar sinirli olup olmadığını merak ediyordu.
Sen gerçekten sinirli görünüyorsun.
Sinirli misin?
Beni sinirlendiren bu.
- Bugün ofiste huzursuzluk hissettiniz mi?
- Bugün ofiste kendinizi gergin hissettiniz mi?
Asla seni bu kadar gergin görmedim.
Hiç de asabi değilim.
Sadece onu görmek beni gerdi.
Fazla gergin görünmemeye çalış.
1679'da, o bir sinir krizi geçirdikten sonra Newton'un işi durma noktasına geldi.
Neden çok asabi olduğumu bilmiyorum.
Seni sinirlendiriyorum, değil mi?
Sinir hücresinin sinir dokusu için temel birim olduğunu belirlemek neden bu kadar zor?
Büyük kalabalıkların önünde konuştuğum zaman asabım bozulur.
Yaptığın şey beni sinirlendiriyor.