Examples of using "Collision" in a sentence and their turkish translations:
Onun arabası bir trenle çarpıştı.
Onun çarpışma hikayesi benimkine uyuyor.
ve mantık ile hisler çatıştığında kaçınılmaz olarak
bunlar bir süre sonra çarpışabilir
Bu bir sanatçının iki karadelik çarpışması yorumu,
burada duralım. Bu yüzen yer kabuğu da çarpışıyor mu yoksa?
Kuiper Kuşağı'na ait serseri bir göktaşı Dünya'yla çarpışma rotasında.