Examples of using "Entrent" in a sentence and their turkish translations:
Binalara sızıyor.
Seyirci tiyatroya giriyor.
İşte arkadaşlık burada devreye giriyor.
Bizim çıkarlarımız onlarınki ile çatışıyor.
mahkemeye çıktıklarında çok kötü hissediyorlar.
ve mantık ile hisler çatıştığında kaçınılmaz olarak
Kanınıza karışırlarsa enfeksiyona ve kötü bir döküntüye neden olurlar.
neredeyse her gün evlerde, köylerde ve okullarda görülüyorlar.
Yeni trafik düzenlemeleri yarın yürürlüğe giriyor.
İngiliz, Belçikalı ve Hollandalı bir meyhaneye girer ve tezgahta otururlar. Barmen söyler, "Bir dakika bekleyin, bu bir şaka mı ne?"