Examples of using "Mien" in a sentence and their turkish translations:
Bu benim.
Benimkini az pişmiş istiyorum.
Hangisi benim?
Bu benimki mi?
Sadece benimkini al.
Evet, o benim.
Benimki siyah.
Senin sorunun benimkine benziyor.
Bisikletiniz benimkine benziyor.
Bu senin sorunun, benimki değil.
Ben bu dönemi 2013 yılında yaşadım.
Benimkini alabilirsin.
Bu masa benim.
Benim değildi.
Benimkini kullanabilirsiniz.
O çanta benim.
O benimki.
Senin bisikletin benimkinden daha iyi.
Senin dolma kalemin benimkinden iyidir.
Şimdilik sadece benimkini kullan.
Senin Fransızcan benimkinden daha iyi.
yaşıyor ve büyüyor.
"ev gibi bir yer arıyorum"
Sana benimkini göstereceğim.
Palto benim değil.
Bu onun sorunu, benimki değil.
Ben benim olanı istiyorum.
Onlardan hangisi benim?
O benim, onun değil.
Bu ince kitap benimdir.
O, benim sahip olduğum bisikletle aynıdır.
Kişisel bilgisayarın benimki ile aynı.
Bu kitap benimdir.
- O benimki.
- Benim bu.
Tom'un kolu benimkine hafifçe çarptı.
Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.
Ofisi benimkine çok yakındır.
Onun bisikleti benimkinden daha iyidir.
Artık bu senin sorunun, benim değil.
Ofisiniz benimki kadar büyük değil.
Hangisi benimki?
O benimkine benzer bir plan önerdi.
Seninki benden daha büyük.
Bu benim şarabım.
Onun çarpışma hikayesi benimkine uyuyor.
- Bu benim, değil mi?
- Bu benimki, değil mi?
Sen kendi işini yap, ben benimkini yaparım.
Benimkini getirdim.
Benimkini istiyorum.
O hâlâ benim.
Senin düşmanın kesinlikle benimki değil.
Benimkini kullanmak ister misin?
Rütbe olarak hemen üzerimdedir.
Bu altın benim.
"Benim babam içki içmez." "Benim babam da."
- Bulduğun kedi benimdir.
- Bulduğun kedi benim.
Senin işin benimki kadar zor değil.
- O benimki.
- Benim bu.
Senin planın iyi fakat benimki daha iyi.
Benimki, seninki kadar iyi değil.
Listedeki isimlerden biri benimdir.
Senin satın aldığın kamera benimkinden daha iyi.
Senin kitabın benimkinin boyutunun iki katı kadar.
Onun geliri benimkinden üç kat daha büyüktür.
Bu benim değil.
Bu kitap sana ait. O benim değil.
Benimkini ödünç aldı.
Benimki tamamen farklı.
Benimki kırmızı olan.
O bana ait değil.
Benim değildi.
O kendi yoluna gitti, ben de kendiminkine gittim.
Bu şapka benim.
Benimkini al.
Benimkini seviyor musun?
Onun kamerası benimkinin üç katı kadar pahalı.
Problemlerimiz arasında benzerlik görmüyorum.
Bu kalem seninki. Benimki sırada.
Satın aldığın kamera benimkinden daha iyi.
Tom'un maaşı benimkinden çok daha yüksek.
Mary'nin kocası, benim kocamın yaşındadır.
O benimki. Onunkinin nerede olduğunu bilmiyorum.
İşini yapmanı ve benimkini yapmama izin vermeni öneririm.
Sanırım bu bana ait.
Bunun benimki olduğunu düşündüm.
- Bu benim ofisim.
- Burası benim bürom.
O benimki, onunki değil.
O, şemsiyesini unutmuştu bu yüzden ona benimkini ödünç verdim.
Tom'un atı hızlı ama benimki daha hızlı.
Benimki seninkinden daha iyi.
Onun denemesi benimkinden daha iyidir.
Onun bisikleti benimkinden daha iyi.
Bana fikrini verdi ama ben ona benimkini vermedim.
O benimki. Onunkinin nerede olduğunu bilmiyorum.