Examples of using "Clou" in a sentence and their turkish translations:
Çivi onun ceketini yırttı.
Bir çivi lastiği patlatmış
Bu tabloya bir çivi çakın.
John bir kurt gibi zayıftır.
Çiviyi tahtaya çak.
Bu makine değersiz.
Tom paslı çiviyle kendini yaraladı.
Oracıkta ceketimi yırttım.
O, şapkasını bir çiviye astı.
Lastikte sıkışmış bir çivi bulduk.
Bir çivi araba lastiğine girdi.
Lastikte bir çivi sıkıştığını gördük.
Elinde çekiç olan bir adama her şey bir çivi gibi görünür.