Translation of "Pneu" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Pneu" in a sentence and their turkish translations:

- Le pneu fuit.
- De l'air s'échappe du pneu.

- Lastik hava sızdırıyor.
- Lastik hava kaçırıyor.

- J'ai crevé un pneu.
- J'ai un pneu crevé.

- Patlak bir lastiğim var.
- Kabak bir lastiğim var.

Gonflez le pneu !

Lastiği şişir.

J'ai regonflé le pneu.

Lastiğe hava bastım.

Ce pneu est crevé.

- Bu teker patlak.
- Bu teker delik.

J'ai un pneu à plat.

Kabak bir lastiğim var.

Tom a gonflé le pneu.

Tom lastiği şişirdi.

- Ma bicyclette a un pneu à plat.
- Mon vélo a un pneu à plat.

Benim bisikletim kabak bir lastiğe sahip.

Un clou a percé le pneu.

Bir çivi lastiği patlatmış

Mon vélo a un pneu crevé.

Bisikletimin tekeri patlak.

Le pneu est un peu dégonflé.

- Bu lastik biraz az şişirilmiş.
- Bu lastiğin biraz havası inmiş.

Ce camion a un pneu crevé.

Bu kamyonun bir patlak lastiği var.

Ce pneu a besoin d'être gonflé.

Bu lastiğin biraz havaya ihtiyacı var.

Peux-tu réparer mon pneu crevé maintenant ?

Şimdi hasarlı lastiğimi tamir edebilir misin?

Le pneu de mon vélo est à plat.

Bisikletimdeki lastik düz.

Nous avons trouvé un clou enfoncé dans le pneu.

Lastikte sıkışmış bir çivi bulduk.

Combien prenez-vous pour réparer un pneu à plat ?

Patlak bir lastiği tamir etmek için ne kadar ücret alıyorsunuz?

Un clou a perforé le pneu de la voiture.

Bir çivi araba lastiğine girdi.

Pourriez-vous réparer ce pneu à plat, je vous prie ?

Lütfen bu düz lastiği tamir eder misiniz?

Nous avons vu qu'un clou était coincé dans le pneu.

Lastikte bir çivi sıkıştığını gördük.

- Je suppose que je saurais changer un pneu si je le devais.
- Je suppose que je saurais changer un pneu s'il me le fallait.

Sanırım değiştirmek zorunda olsam bir lastik değiştirebilirim.

J'ai dû pousser mon vélo, car j'avais un pneu à plat.

Bisikletimi itmek zorunda kaldım çünkü lastiği patladı.

Disposeriez-vous du temps pour réparer ce pneu à plat, maintenant ?

Bu patlayan tekeri tamir etmek için zamanın var mı?

Avez-vous un seau d'eau par hasard ? J'ai un pneu crevé.

Bir ihtimal benim için bir kova suyun var mı? Tekerleğim patladı.

Quand un pneu perd sa chape, il est temps d'en acheter un neuf.

Bir lastik sırtını kaybederse, yeni bir tane alma zamanıdır.

Y a-t-il un endroit dans les environs qui répare un pneu à plat ?

Buralarda patlak bir lastiği tamir edebilecek bir yer var mı?

- Je dois pousser mon vélo, parce qu'une des roues est crevée.
- En raison d'un pneu crevé, je dois pousser mon vélo.

Lastiklerden biri boşaldığı için bisikletimi itmek zorundayım.