Translation of "Canopée" in Turkish

Dans la canopée,

Ağaçlardaysa...

Plein d'herbe verte qui ne pousse pas sous l'épaisse canopée,

Kalın ağaç örtüsünün altında büyümeyen taze çimenle dolu burası.

Et il peut planer sur 150 m à travers la canopée.

Üstelik ağaçlar arasında 150 metreye kadar süzülebiliyor.

L'air calme du matin porte leurs chants loin dans la canopée.

Durgun sabah havası şarkılarını ağaçtan ağaca, uzaklara taşır.

Ces infrasons rebondissent sur la canopée et pénètrent le mur des arbres.

Bu düşük frekanslı ses ağaç örtüsünden sekip duvarların oluşturduğu seti aşıyor.

La nuit, des bêtes fantastiques s'animent sous la canopée de la jungle.

Geceleri... ...ormanın ağaç örtüsü fantastik yaratıklarla canlanır.

Sous la canopée, 2 % de la lumière de la lune parvient jusqu'au sol forestier.

Ağaç örtüsünün altındaki ormanın zeminine ay ışığının sadece yüzde ikisi ulaşıyor.