Examples of using "Poils" in a sentence and their turkish translations:
Bunlara kaşındırma tüyleri denir.
hiçbir zaman saçımın çıkmayacağını,
Kedim tüy döküyor.
Memelilerin saçı var.
Her yer kedi tüyü!
O ürpertici tüyler derinize değerse
Bakın, şu küçük tüyleri görüyorsunuz.
Burada bir sürü tarantula tüyü de var.
Hayvanların derisi kıllarla kaplıdır.
Çeşitlilik temalı bir etkinlikte olduğumuzu düşünürsek,
Kıllarındaki kimyasal alıcılarla yaklaşan kurbanının kokusunu alır.
Oturma odasında uzun tüylü bir halı var.
Onun kulağının dışında büyüyen çirkin tüyleri var.
iğne ve minik tüylerle kaplı, yaşlı bir altınfıçı kaktüsüne göre çok daha kolay olacaktır.
iğne ve minik tüylerle kaplı, yaşlı bir altınfıçı kaktüsüne göre çok daha kolay olacaktır.
Bir kedinin kuyruğunda kaç tane tüy vardır?