Examples of using "Absence" in a sentence and their turkish translations:
Arkadaşlarınız yokluğunuz için pişman olacaklar.
Yokluğun beni hayal kırıklığına uğrattı.
Hiç kimse onun yokluğunu fark etmedi.
Sen yokken Meg seni aradı.
Peter senin yokluğunda geldi.
Şiddet, bir sevginin olmamasıdır.
Annem yokluğum sırasında öldü.
O, onun yokluğunu bağışladı.
O, niçin gelmediği hakkında bir açıklama yaptı.
Onun yokluğunda böyle bir şey söyleme.
Geçen cuma günü olmadığınızı doğrulayabilir misiniz?
Benim yokluğumda beni görmeye geldi.
Komşusu, o uzakta iken çocukların bakımını üslenecek.
Ben yokken evim soyuldu.
Onun gelmeme nedenini bilmek istiyorum.
Yokluğunun sebebini açıklamalısın.
Onun yokluğu hastalıktan dolayı idi.
Onun yokluğunun gerçek nedenini biliyorum.
Benim yokluğum sırasında köpeğime bakmanı istiyorum.
Yokluğumda çocuklar o kadar bakımsız kalmışlardı ki
Onun yokluğu her türlü söylentiye yol açtı.
Onun yokluğunun nedenini bilmiyorum.
Senin yokluğunda Bay West adında biri aradı.
Onun niçin okulda olmadığını açıklayamam.
Ben yokken köpeğime bakabilir misin?
Benim yokluğumda köpeğimle ilgilenmeni isterdim.
Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.
Sen dışardayken Bay Brown diye biri geldi.
Ben dışarıdayken odama çekidüzen verin lütfen.
Ben yokken lütfen köpeğime bak.
Bana cesaretin korkunun olmayışı değil,
bu ise yeryüzü sistemindeki canlılık ve cansızlık arasında farkı temsil eder
Tom normalde çok güvenilirdi ve onun toplantıya gelmemesinin nedeni açıklanamaz.
Ben şimdilik yokum, kedileri beslemeyi ve çiçekleri sulamayı unutma.
Napolyon, Berthier'in 1815'te kendisine tekrar katılmasını beklemişti ve yokluğundan çok korkuyordu, "
Ben yokken birisi odamı temizledi.