Translation of "étroitement" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "étroitement" in a sentence and their turkish translations:

Je l'ai étroitement enlacée.

Ben ona sıkıca sarıldım.

Leurs histoires sont étroitement liées.

Onların hikayeleri sıkıca birbirine geçer.

En Chine, Internet est étroitement contrôlé.

Çin'de, internet sıkı bir şekilde kontrol ediliyor.

Pas même étroitement lié aux médias

medya ile uzaktan yakından alakası bile yok

Le premier est que ces emplois étroitement définis

İlki, bu dar tanımlanmış işler robotlar tarafından

Nous nous réjouissons de travailler plus étroitement avec vous à l'avenir.

Gelecekte seninle daha yakın çalışmaya can atıyoruz.

Le corps et l'esprit de l'homme sont si étroitement liés l'un à l'autre que quoi qu'il arrive à l'un affecte l'autre.

İnsanın beden ve aklı birbirine öylesine bağlıdır ki birini etkileyen diğerini de etkiler.