Translation of "Stance" in Turkish

Nice wide stance.

Güzel ve geniş bir açı.

He took an uncertain stance.

O değişken bir tutum takındı.

We still maintain our stance.

Duruşumuzu hâlâ sürdürüyoruz.

He had a strong stance on the subject.

Konuyla ilgili güçlü bir duruşu vardı.

Many people uphold the stance that 95% of DNA is junk.

Birçok kişi DNA'nın % 95'inin önemsiz olduğu görüşünü savunur.

Western countries are jumping on Japan for its stance on the issue.

Batılı ülkeler, konuyla ilgili tutumundan dolayı Japonya'yı eleştiriyorlar.

One speech, one particular stance, one wrong statement can change everything all of a sudden.

Bir konuşma, bir tutum, hatalı bir açıklama bir anda her şeyi değiştirebilir.