Translation of "Jumping" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Jumping" in a sentence and their turkish translations:

- She’s jumping for joy.
- She's jumping with joy.

- O çok seviniyor.
- O, zevkten dört köşe oluyor.

I was jumping.

Ben atlıyordum.

Sami started jumping.

Sami zıplamaya başladı.

jumping out like fireballs,

ateş topu gibi fırlıyor,

The horse is jumping.

At atlıyor.

Why are you jumping?

Niçin atlıyorsun?

The girl is jumping.

Kız atlıyor.

The dog is jumping.

Köpek zıplıyor.

You're jumping to conclusions.

Anlamadan yargıda bulunuyorsun.

Ski jumping looks scary.

Kayakla atlama korkutucu görünüyor.

The boy is jumping.

Oğlan atlıyor.

Ipek fell jumping rope.

İpek ipe takılıp düştü.

- Jumping rope is my daughter's favorite.
- My daughter loves jumping rope.

İp atlamak, kızımın en sevdiği şeydir.

My daughter loves jumping rope.

Kızım ip atlamayı sever.

Tom is jumping for joy.

Tom sevinçten zıplıyor.

I am jumping for joy.

Mutluluktan zıplıyorum.

Stop jumping on the bed!

Yatağa atlamaktan vazgeç.

Stop jumping on the bed.

Yatakta zıplamayı kes.

I've never tried bungee jumping.

Ayağıma ip bağlayıp atlamayı hiç denemedin.

Wait, you're jumping to conclusions.

Bekle, sonuçlara atlıyorsun.

Do you like jumping rope?

İp atlamayı sever misin?

I want to try bungee jumping.

Bungee jump denemek istiyorum.

Base jumping is an extreme sport.

Yüksek bir yapıdan atlamak ekstrem bir spordur.

Is bungee jumping frightening or fun?

Bangi atlama korkutucu mu yoksa eğlenceli mi?

Holly is jumping on the trampoline.

Holly trambolinin üzerinde atlıyor.

He wasn't jumping on the bed.

O, yatağa atlamıyordu.

Tom wasn't jumping on the bed.

Tom yatakta atlamıyordu.

I was a fan of jumping.

Ben bir atlama hayranıydım.

Tom was jumping on the bed.

Tom yatağa atlıyordu.

I'm interested in trying bungee jumping.

Bungee jumping denemekle ilgileniyorum.

Tom is jumping up and down.

Tom hoplayıp zıplıyor.

- Tom committed suicide by jumping off a bridge.
- Tom killed himself by jumping off a bridge.

Tom bir köprüden atlayarak intihar etti.

One dog and two people are jumping.

Bir köpek ve iki kişi atlıyor.

The soldiers are jumping off the ship.

Askerler gemiden atlıyorlar.

The girl is jumping on the bed.

Kız yatağın üzerinde atlıyor.

Tom persuaded Mary to try bungee jumping.

Tom Mary'yi bungee jumpingi denemesi için ikna etti.

Tom tried to stop Mary from jumping.

Tom Mary'nin atlamasını durdurmaya çalıştı.

jumping out of windows thinking you can fly.

uçabileceğini sanıp pencereden atlayanlar gelebilir.

These kids are playing, running around, jumping, shouting,

Çocuklardan yapmasını beklediğiniz gibi,

Imagine the girls jumping rope on that street

o sokakta ip atlayan kız çocuklarını düşünün

She committed suicide by jumping off the bridge.

Köprüden atlayarak intihar etti.

- Tom is jumping rope.
- Tom is skipping rope.

Tom ip atlıyor.

Dan escaped by jumping from the third floor.

Dan üçüncü kattan atlayarak kaçtı.

Tom committed suicide by jumping off a cliff.

Tom bir uçurumdan atlayarak intihar etti.

He committed suicide by jumping off a bridge.

O, bir köprüden atlayarak intihar etti

Tom chickened out and didn't try bungee jumping.

Tom cesaret edemedi ve bangi jampingi denemedi.

Bungee jumping isn't as much fun as it looks.

Bungee jumping göründüğü kadar çok eğlenceli değil.

He ended his life by jumping off the bridge.

O köprüden atlayarak yaşamına son verdi.

He ended his life by jumping off a bridge.

O, bir köprüden atlayarak hayatına son verdi.

Tom has the bad habit of jumping to conclusions.

Tom'un sonuçlara atlamayla ilgili kötü bir alışkanlığı vardır.

I went bungee jumping for the first time today.

Bugün ilk defa ip bağlayıp atlamaya gittim.

Tom finally decided to try jumping over the stream.

Tom sonunda akarsu üzerinden atlamayı denemeye karar verdi.

He committed suicide by jumping out of a high window.

Yüksek bir pencereden atlayarak intihar etti.

Ski jumping is popular in Nordic countries and Central Europe.

Kayakla atlama İskandinav ülkeleri ve Orta Avrupa'da popülerdir.

Tom's mother told him to quit jumping on his bed.

Tom'un annesi ona yatağının üzerinde zıplamayı bırakmasın söyledi.

Valentina became interested in parachute jumping when she was young.

O gençken Valentina paraşütle atlamayla ilgilenmeye başladı.

Tom committed suicide by jumping in front of a train.

Tom bir trenin önüne atlayarak intihar etti.

Tom told his children to quit jumping on the bed.

Tom çocuklarına yatağın üstüne atlamaktan vazgeçmelerini söyledi.

Tom could probably never convince Mary to try bungee jumping.

Tom Mary'yi bungee jumping yapması için muhtemelen ikna edemedi.

Fadil killed himself by jumping off an 8-storey building.

Fadıl 8 katlı binadan atlayarak kendini öldürdü.

Tom crossed the river by jumping from rock to rock.

Tom, kayadan kayaya atlayarak nehri geçti.

Hiromi decided to risk bungee-jumping, even though he was scared.

Hiromi korkmasına rağmen, bungee-jumpingi göze almaya karar verdi.

Western countries are jumping on Japan for its stance on the issue.

Batılı ülkeler, konuyla ilgili tutumundan dolayı Japonya'yı eleştiriyorlar.

The most dangerous thing Tom ever tried to do was bungee jumping.

Tom'un şimdiye kadar yapmaya çalıştığı en tehlikeli şey bangee jumping'tir.

Tom's mother got angry when she saw Tom jumping on his bed.

Tom'un annesi, Tom'u yatağında zıplarken görünce kızdı.

The most popular sports in that country are soccer, speedway and ski jumping.

O ülkedeki en popüler sporlar futbol, motosiklet yarışı ve kayakla atlamadır.

- Tom tried jumping over the ditch.
- Tom tried to jump over the ditch.

Tom hendeğin üzerinden atlamaya çalıştı.

My sense of self preservation keeps me from jumping out of perfectly good airplanes.

Kendimi savunma duygum beni tamamen iyi uçaklardan atlamaktan alıkoyuyor.

A man standing on the cliff was about to commit suicide by jumping into the void.

Uçurumun üstünde duran bir adam boşluğa atlayarak intihar etmek üzereydi.

Ski jumping is a sport in which skiers go down a ramp, jump and try to land as far as possible.

Kayakla atlama kayakçıların bir rampadan indiği, atladığı ve mümkün olduğunca uzağa inmeye çalıştığı bir spordur.

- Tom jumped out of a tenth-story window, killing himself.
- Tom killed himself by jumping out of a tenth-story window.

Tom, 10'uncu kattan atlayarak hayatına son verdi.