Examples of using "Jumping" in a sentence and their turkish translations:
- O çok seviniyor.
- O, zevkten dört köşe oluyor.
Ben atlıyordum.
Sami zıplamaya başladı.
ateş topu gibi fırlıyor,
At atlıyor.
Niçin atlıyorsun?
Kız atlıyor.
Köpek zıplıyor.
Anlamadan yargıda bulunuyorsun.
Kayakla atlama korkutucu görünüyor.
Oğlan atlıyor.
İpek ipe takılıp düştü.
İp atlamak, kızımın en sevdiği şeydir.
Kızım ip atlamayı sever.
Tom sevinçten zıplıyor.
Mutluluktan zıplıyorum.
Yatağa atlamaktan vazgeç.
Yatakta zıplamayı kes.
Ayağıma ip bağlayıp atlamayı hiç denemedin.
Bekle, sonuçlara atlıyorsun.
İp atlamayı sever misin?
Bungee jump denemek istiyorum.
Yüksek bir yapıdan atlamak ekstrem bir spordur.
Bangi atlama korkutucu mu yoksa eğlenceli mi?
Holly trambolinin üzerinde atlıyor.
O, yatağa atlamıyordu.
Tom yatakta atlamıyordu.
Ben bir atlama hayranıydım.
Tom yatağa atlıyordu.
Bungee jumping denemekle ilgileniyorum.
Tom hoplayıp zıplıyor.
Tom bir köprüden atlayarak intihar etti.
Bir köpek ve iki kişi atlıyor.
Askerler gemiden atlıyorlar.
Kız yatağın üzerinde atlıyor.
Tom Mary'yi bungee jumpingi denemesi için ikna etti.
Tom Mary'nin atlamasını durdurmaya çalıştı.
uçabileceğini sanıp pencereden atlayanlar gelebilir.
Çocuklardan yapmasını beklediğiniz gibi,
o sokakta ip atlayan kız çocuklarını düşünün
Köprüden atlayarak intihar etti.
Tom ip atlıyor.
Dan üçüncü kattan atlayarak kaçtı.
Tom bir uçurumdan atlayarak intihar etti.
O, bir köprüden atlayarak intihar etti
Tom cesaret edemedi ve bangi jampingi denemedi.
Bungee jumping göründüğü kadar çok eğlenceli değil.
O köprüden atlayarak yaşamına son verdi.
O, bir köprüden atlayarak hayatına son verdi.
Tom'un sonuçlara atlamayla ilgili kötü bir alışkanlığı vardır.
Bugün ilk defa ip bağlayıp atlamaya gittim.
Tom sonunda akarsu üzerinden atlamayı denemeye karar verdi.
Yüksek bir pencereden atlayarak intihar etti.
Kayakla atlama İskandinav ülkeleri ve Orta Avrupa'da popülerdir.
Tom'un annesi ona yatağının üzerinde zıplamayı bırakmasın söyledi.
O gençken Valentina paraşütle atlamayla ilgilenmeye başladı.
Tom bir trenin önüne atlayarak intihar etti.
Tom çocuklarına yatağın üstüne atlamaktan vazgeçmelerini söyledi.
Tom Mary'yi bungee jumping yapması için muhtemelen ikna edemedi.
Fadıl 8 katlı binadan atlayarak kendini öldürdü.
Tom, kayadan kayaya atlayarak nehri geçti.
Hiromi korkmasına rağmen, bungee-jumpingi göze almaya karar verdi.
Batılı ülkeler, konuyla ilgili tutumundan dolayı Japonya'yı eleştiriyorlar.
Tom'un şimdiye kadar yapmaya çalıştığı en tehlikeli şey bangee jumping'tir.
Tom'un annesi, Tom'u yatağında zıplarken görünce kızdı.
O ülkedeki en popüler sporlar futbol, motosiklet yarışı ve kayakla atlamadır.
Tom hendeğin üzerinden atlamaya çalıştı.
Kendimi savunma duygum beni tamamen iyi uçaklardan atlamaktan alıkoyuyor.
Uçurumun üstünde duran bir adam boşluğa atlayarak intihar etmek üzereydi.
Kayakla atlama kayakçıların bir rampadan indiği, atladığı ve mümkün olduğunca uzağa inmeye çalıştığı bir spordur.
Tom, 10'uncu kattan atlayarak hayatına son verdi.