Translation of "Strong" in Turkish

- She is strong.
- She's strong.

O güçlüdür.

- He's strong.
- He is strong.

O güçlüdür.

- Tom's strong.
- Tom is strong.

Tom güçlü.

- You're strong.
- You are strong.

Sen güçlüsün.

- I'm very strong.
- I'm really strong.

Ben çok güçlüyüm.

They're strong.

Onlar güçlü.

I'm strong.

Ben güçlüyüm.

We're strong.

Biz güçlüyüz.

Stay strong.

Güçlü kal.

If you are strong, I am strong.

Eğer güçlüysen, güçlüyüm.

- I am getting strong.
- I'm getting strong.

Gittikçe güçleniyorum.

- He is extremely strong.
- He's very strong.

O çok güçlü.

Strong core, strong legs. Okay, here we go.

Güçlü gövde, güçlü bacaklar. Tamam, hadi bakalım.

- Those women are strong.
- These women are strong.

Bu kadınlar güçlü.

- Tom's strong.
- Tom is strong.
- Tom is forceful.

- Tom güçlü.
- Tom güçlüdür.

He looks strong.

- O güçlü görünüyor.
- O güçlü gözüküyor.

She's strong-willed.

O, inatçıdır.

Just be strong.

Sadece güçlü ol.

It's quite strong.

O oldukça güçlü?

I'm not strong.

Güçlü değilim.

You look strong.

Güçlü görünüyorsun.

Tom isn't strong.

Tom güçlü değil.

Tom felt strong.

Tom güçlü hissetti.

I was strong.

Güçlüydüm.

I felt strong.

Ben güçlü hissettim.

You're so strong.

Çok güçlüsün.

Tom stayed strong.

Tom güçlü kaldı.

Tom was strong.

Tom güçlüydü.

They're strong enough.

Yeterince güçlüler.

I'm strong enough.

Yeterince güçlüyüm.

They're all strong.

Onların hepsi güçlü.

Tom looks strong.

Tom güçlü görünüyor.

I feel strong.

Kendimi güçlü hissediyorum.

I'm very strong.

Ben çok güçlüyüm.

I'm quite strong.

Ben oldukça güçlüyüm.

I'm really strong.

Ben gerçekten güçlüyüm.

She looks strong.

Güçlü görünüyor.

- You have to be strong.
- You must be strong.

Güçlü olmak zorundasın.

- Big men are not always strong.
- Big people aren't always strong.
- Big men aren't always strong.

Cüsseli erkekler her zaman güçlü değildir.

- You don't look very strong.
- You don't seem very strong.

Çok güçlü görünmüyorsun.

These winds are strong.

Rüzgâr çok güçlü.

You are strong-minded.

- Güçlü bir iraden var.
- Hafızan kuvvetli.

Milk makes us strong.

Süt bizi güçlendirir.

That's your strong point.

Bu senin güçlü yanın.

Tom started off strong.

Tom güçlü başladı.

What a strong wind!

Ne güçlü bir rüzgar!

Tom wasn't strong enough.

Tom yeterince güçlü değildi.

Strong as an oak.

Bir meşe ağacı kadar güçlü.

Strong as an ox.

Bir öküz kadar güçlü.

Tom has strong hands.

Tom'un güçlü elleri var.

He's manly and strong.

O mert ve güçlü.

How strong he is!

O ne kadar güçlü!

You must be strong.

Güçlü olmalısın.

A lion is strong.

Bir aslan güçlüdür.

Those women are strong.

Bu kadınlar güçlü.

That woman is strong.

Şu kadın güçlüdür.

Tom's pulse is strong.

Tom'un nabzı güçlü.

You're not strong enough.

Yeterince güçlü değilsin.

Tom is quite strong.

Tom oldukça güçlü.

Tom isn't very strong.

Tom çok güçlü değil.

Tom never was strong.

- Tom asla kuvvetli değildi.
- Tom asla güçlü değildi.

It made me strong.

Beni güçlendirdi.

You're a strong person.

Sen güçlü bir insansın.

He's big and strong.

O cüsseli ve güçlü.

The boy is strong.

Oğlan güçlüdür.

You were so strong.

Sen çok güçlüydün.

He's confident and strong.

O kendinden emin ve güçlü.

It's a strong possibility.

Bu güçlü bir ihtimal.

You're the strong one.

Sen güçlü birisin.

Tom was really strong.

Tom gerçekten güçlüydü.

Tom has strong determination.

Tom'un güçlü bir kararlılığı var.

I still feel strong.

Hâlâ güçlü hissediyorum.

I'm a strong woman.

Ben güçlü bir kadınım.

- We're strong.
- We're tough.

Biz sıkıyız.

That man is strong.

O adam güçlü.

The man is strong.

O adam güçlü.

She's strong and sexy.

O güçlü ve seksi.

He's strong and sexy.

O güçlü ve seksi.

Tom is really strong.

Tom gerçekten güçlü.

Tom is surprisingly strong.

Tom şaşırtıcı şekilde güçlü.

Strong winds are expected.

Güçlü rüzgarlar bekleniyor.

Tom isn't strong enough.

- Tom yeterince güçlü değil.
- Tom yeterince kuvvetli değil.

Tom isn't that strong.

Tom o kadar güçlü değildir.

Tom is very strong.

Tom çok güçlü.

Try to be strong.

Güçlü olmaya çalış.

I feel very strong.

Çok güçlü hissediyorum.

Are they all strong?

Onların hepsi güçlü mü?

Tom is extremely strong.

Tom son derece güçlü.

You really are strong.

Gerçekten güçlüsün.

We're not strong enough.

Yeterince güçlü değiliz.

I'm not strong enough.

Ben yeterince güçlü değilim.