Translation of "People" in Turkish

0.030 sec.

Examples of using "People" in a sentence and their turkish translations:

People, people --

Arkdaşlar, arkadaşlar.

People kill people.

İnsanlar insanları öldürürler.

Guns don't kill people. People kill people.

Silahlar insanları öldürmez. İnsanlar insanları öldürür.

- We are people.
- We're people.

Biz insanız.

"people live here, people live here."

"burada insanlar yaşıyor, burada insanlar yaşıyor."

Young people should respect old people.

Genç insanlar yaşlı insanlara saygı duymalı.

- Three people are dead.
- Three people have died.
- Three people died.

Üç kişi öldü.

Jewish people...

saldırmaya başlamışlardı.

The people

halkın

And people

sadece

People change.

İnsanlar değişir.

They were made by people for people

insanlar tarafından insanlar için yapıldı

Old people do not like many people

eskiler bir çok kişinin hoşuna gitmez

- People love freedom.
- The people love freedom.

İnsanlar özgürlüğü sever.

- Corporations aren't people.
- Corporations are not people.

Şirketler, insanlar değildirler.

- We are busy people.
- We're busy people.

Biz meşgul insanlarız.

There are happy people and unhappy people.

Mutlu ve mutsuz insanlar var.

- They are good people.
- They're good people.

Onlar iyi insanlar.

- They're normal people.
- They are normal people.

Onlar sıradan insanlar.

- Three people died.
- Three people were killed.

Üç kişi öldü.

Married people are happier than unmarried people.

Evli insanlar, evlenmemiş insanlardan daha mutlu.

- They are good people.
- They're nice people.

Onlar güzel insanlar.

- Forty people attended.
- Forty people were present.

Kırk kişi mevcuttu.

- The people want peace.
- People want peace.

İnsanlar barış istiyor.

Democracy is the government of the people, by the people, for the people.

Demokrasi; halkın, halk için, halk tarafından yönetilmesidir.

Guns don't kill people, people with guns do.

Silahlar insanları öldürmez, silahlı insanlar öldürür.

Some people are good, some people are bad.

Bazı insanlar iyi, bazı insanlarsa kötüdür.

- Three people were wounded.
- Three people were injured.

Üç insan yaralandı.

Tom always trusts people, even people he shouldn't.

Tom her zaman insanlara güvenir, hatta güvenmemesi gereken insanlara bile.

- Most people understand this.
- Most people understand that.

- Çoğu kişi bunu anlar.
- Çoğu kişi onu anlar.

Supporting young people

destekleyerek harcayacaktım

Included illiterate people.

okuma yazma bilmeyenler de dahil.

"People live here."

''Burada insanlar yaşıyor.''

People like Ramel.

Ramel gibi insanlar.

Those beautiful people

o güzel insanlar

Nasa's fooling people

Nasa'nın insanları kandırarak

Forty people attended.

Kırk kişi katıldı.

Weak people lose.

- Zayıf insanlar kaybederler.
- Güçsüz insanlar kaybederler.

People stay outside.

İnsanlar dışarıda kalıyor.

People are gathering.

İnsanlar toplanıyor.

People are dying.

İnsanlar ölüyor.

People walk naturally.

İnsanlar doğal olarak yürür.

Can people change?

İnsanlar değişebilir mi?

People are funny.

İnsanlar eğlenceli.

I hate people.

Ben insanlardan nefret ediyorum.

Marriage changes people.

Evlilik insanları değiştirir.

People are weird.

İnsanlar tuhaf.

We're reasonable people.

Bizler mantıklı insanlarız.

People might notice.

İnsanlar fark edebilir.

Most people agree.

Çoğu kişi aynı fikirde.

People are talking.

İnsanlar konuşuyor.

People will talk.

İnsanlar konuşacak.

People love freedom.

İnsanlar özgürlüğü sever.

People like me.

İnsanlar beni seviyor.

You overrate people.

Sen insanları abartıyorsun.

People were everywhere.

İnsanlar her yerdeydi.

People were starving.

İnsanlar açlıktan ölüyordu.

People were angry.

İnsanlar kızgın.

People are concerned.

İnsanlar endişeli.

People need inspiration.

İnsanların ilhama ihtiyacı var.

Many people left.

Birçok kişi bıraktı.

People like Tom.

İnsanlar Tom'u seviyor.

People are complicated.

- İnsanlar komplike.
- İnsanlar karmaşıktır.

Three people survived.

- Üç insan kurtuldu.
- Üç insan hayatta kaldı.
- Üç kişi sağ kurtuldu.

Three people died.

Üç kişi öldü.

Hello, good people!

Merhaba, iyi insanlar!

Sometimes, people lie.

Bazen, insanlar yalan söyler.

Tom knows people.

Tom insanları tanıyor.

They're interesting people.

Onlar ilginç insanlar.

I know people.

İnsanları tanıyorum.

You know people.

İnsanları tanıyorsun.

Many people hunt.

Birçok kişi avlanır.

People make mistakes.

İnsanlar hata yapar.

Women are people.

Kadınlar insanlardır.

People love dogs.

İnsanlar köpekleri sever.

Power corrupts people.

Güç insanları bozar.

People were watching.

İnsanlar izliyorlardı.

Many people died.

Birçok kişi öldü.

People blamed Tom.

İnsanlar Tom'u suçladı.

Money changes people.

- Para insanı değiştirir.
- Para insanları değiştirir.

People were surprised.

İnsanlar şaşırmıştı.

They're brave people.

Onlar cesur insanlar.

People seemed dazed.

İnsanlar şaşkın görünüyordu.

People have choices.

İnsanların tercihleri var.

People went crazy.

İnsanlar delirdi.

People want stuff.

İnsanlar eşya ister.

People love it.

İnsanlar onu sever.