Translation of "Countries" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Countries" in a sentence and their turkish translations:

countries.

üretiliyor

Member countries.

temsilcilerini kapsar.

Advanced countries must give aid to developing countries.

Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere yardım etmeliler.

They despise other countries. I despise all countries.

Onlar başka ülkeleri hor görürler. Ben tüm ülkeleri hor görürüm.

And European countries...

Avrupa ülkeleri...

Conversations start countries,

konuşarak ülke kurulur,

To run countries, companies,

Ülkeleri, şirketleri yönetmediler

With the Commonwealth countries,

ortak değerleri olduğunu mu düşünüyor?

As equal member countries,

eşit üye ülkeler olarak,

Countries differ in culture.

Ülkeler kültür olarak farklıdır.

Tom visited four countries.

Tom dört tane ülkeyi ziyaret etti.

- Which countries have you visited?
- Which countries have you been to?

Hangi ülkeleri ziyaret ettiniz?

People in poor countries have more children than people in rich countries.

Yoksul ülkelerdeki insanların zengin ülkelerdeki insanlardan daha fazla çocukları var.

- Tom has visited many countries.
- Tom has visited a lot of countries.

Tom birçok ülkeyi ziyaret etti.

We traveled to 48 countries.

48 ülkeye yolculuk ettik.

Some countries, let alone harm

bazı ülkeler ise bırakın zarar vermeyi

Most suffocating and terrifying countries.

baskıcı ve korkutucu ülkeleri.

The countries terminated friendly relations.

Ülkeler dostça ilişkileri sonlandırdı.

Rice grows in warm countries.

Pirinç ılıman ülkelerde yetişir.

It's prohibited in most countries.

Bu çoğu ülkede yasaklanmıştır.

Flowers grow in warm countries.

Çiçekler sıcak ülkelerde yetişirler.

What countries border on Slovenia?

Hangi ülkeler Slovenya ile sınır komşusudur?

I've been to many countries.

Birçok ülkeye gittim.

Many countries depend on agriculture.

- Çok sayıda ülke tarıma dayalıdır.
- Birçok ülke tarıma bağımlıdır.

Foreign countries have beautiful architecture.

Yabancı ülkeler güzel bir mimariye sahip.

Different countries import many goods.

Farklı ülkeler, pek çok mal ithal etmektedirler.

We come from different countries.

- Biz farklı ülkelerden geliyoruz.
- Farklı ülkelerden geliyoruz.
- Değişik ülkelerden geliyoruz.

About thirty countries were represented.

Yaklaşık otuz ülke temsil edildi.

Oranges grow in warm countries.

Portakallar sıcak ülkelerde yetişirler.

You, John, know many countries.

Sen John, birçok ülke biliyorsun.

Some countries make voting compulsory.

Bazı ülkeler oy vermeyi zorunlu kılar.

They come from various countries.

Onlar çeşitli ülkelerden geliyorlar.

Sami visited many Muslim countries.

- Sami birçok Müslüman ülkeyi gezdi.
- Sami çok sayıda Müslüman ülkeyi ziyaret etti.

- How many countries are there in Africa?
- How many countries are in Africa?

Afrika'da kaç ülke var?

- How many countries are in Europe?
- How many countries are there in Europe?

Avrupa'da kaç ülke vardır?

countries that will drown in the ocean, including countries that are most threatening to

milyonlarca aile , okyanusta boğulacak ülkelerden

- English is spoken in a lot of countries.
- English is spoken in many countries.

İngilizce birçok ülkede konuşulur.

- Tom has been to a lot of countries.
- Tom has been to many countries.

- Tom çok ülke gördü.
- Tom birçok ülkede bulundu.
- Tom çok ülke dolaştı.
- Tom çok memleket gördü.

In reading comprehension within 65 countries,

Kendi dilinde okuduğunu anlamada 65 ülke içinde

Humans, societies, countries and states alltogether...

İnsanlar toplumlara, toplumlar devletlere ve devletler birbirlerine...

Uruguay a model for other countries.

model haline getiren bir şey.

Minorities are despised in many countries.

Azınlıklar birçok ülkede hor görülüyor.

All civilized countries are against war.

Bütün uygar ülkeler savaşa karşıdır.

They communicated with the Western countries.

Onlar batı ülkeleriyle iletişim kurdular.

Many countries have laws prohibiting smoking.

Birçok ülkenin sigara içilmesini yasaklayan yasaları var.

Many countries are experiencing similar problems.

Birçok ülke benzer sorunlar yaşıyorlar.

Many countries have abolished capital punishment.

Birçok ülke ölüm cezasını kaldırdı.

He visited many countries in Asia.

O, Asya'da birçok ülkeyi ziyaret etti.

Both countries are now at peace.

Her iki ülke şimdi barış içindeler.

He often travels to foreign countries.

O sık sık yabancı ülkelere seyahat eder.

Japan and Britain are island countries.

Japonya ve İngiltere ada ülkeleridir.

Cockfighting is banned in many countries.

Horoz dövüşü birçok ülkede yasaklanmıştır.

I collect dolls from different countries.

Farklı ülkelerden oyuncak bebekler toplarım.

Algeria has borders with seven countries.

Cezayir'in yedi tane ülkeyle sınırları vardır.

The two countries negotiated a treaty.

İki ülke bir antlaşmayı görüştü.

Spanish is spoken in twenty countries.

- Yirmi ülkede İspanyolca konuşulur.
- İspanyolca yirmi ülkede konuşulur.

These flowers grow in warm countries.

Bu çiçekler sıcak ülkelerde yetişir.

Emily has friends from various countries.

Emily'nin çeşitli ülkelerden arkadaşları var.

I will visit foreign countries someday.

Bir gün yabancı ülkeleri ziyaret edeceğim.

They export grain to many countries.

Onlar birçok ülkeye tahıl ihracatı yapıyorlar.

Both countries entered into peace negotiations.

Her iki ülke barış görüşmelerine girdi.

Esperantists often travel to foreign countries.

Esperantistler sık sık yabancı ülkelere seyahat eder.

Spanish is spoken in many countries.

İspanyolca birçok ülkede konuşulur.

How many countries are in Asia?

Asya'da kaç ülke vardır?

English is studied in most countries.

İngilizce birçok ülkede incelenmektedir.

In rich countries, few people starve.

Zengin ülkelerde, çok az sayıda insan açlıktan ölüyor.

English is taught in most countries.

İngilizce birçok ülkede öğretilir.

Japan trades with many foreign countries.

Japonya birçok yabancı ülkeyle ticaret yapar.

Cockfighting is illegal in many countries.

Horoz dövüşü birçok ülkede yasa dışıdır.

I have friends in many countries.

Birçok ülkede arkadaşım var.

Nepotism is widespread in Eastern countries.

Akraba kayırma doğu ülkelerinde yaygındır.

How many countries have you visited?

Kaç tane ülkeyi ziyaret ettiniz?

Sami met Muslims from various countries.

Sami değişik ülkelerden Müslümanlarla tanıştı.

Tom met people from various countries.

Tom çeşitli ülkelerden insanlarla tanıştı.

What countries have you been to?

Hangi ülkelere gittin?

I have stamps from many countries.

Birçok ülkelerden pullarım var.

Abortion is forbidden in numerous countries.

Kürtaj birçok ülkede yasaktır.

I have all the countries' flags.

Bende her ülkenin bayrağı var.

Many countries must confront similar problems.

Birçok ülke benzer sorunlarla yüzleşmeli.

It's already spread to most countries.

Zaten çoğu ülkeye yayıldı.

All countries need an exit strategy.

Tüm ülkelerin bir çıkış stratejisine ihtiyacı var.

How many countries are in Europe?

Avrupa'da kaç ülke vardır?

Each accessing 159 countries visa-free.

güç sıralamasında dördüncü sırada yer alıyor.

- Japan depends on foreign countries for oil.
- Japan is dependent on foreign countries for oil.

Japonya petrol için yabancı ülkelere bağımlıdır.

In first world or third world countries.

aynı kalite ve etkinlikte olacaktır.

Other countries have not been as good.

Diğer ülkeler iyi durumda değildi.

Across 11 countries, from Rwanda to Uganda.

Ruanda'dan Uganda'ya kadar dağıttı.

Some countries when bats are damaged naturally

bazı ülkeler yarasaların doğal ortamlarına zarar verildiğinde

Up in other countries with bigger markets.

diğer ülkelere kurulabilecek endüstrilere cazip hale geliyorlar.

countries such as India, Bangladesh or Pakistan.

gelen inşaat işçileri için acı verici koşullar var.

The fastest growing countries on the planet.

büyüyen ülkelerinden birisi.