Translation of "Lure" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Lure" in a sentence and their turkish translations:

I could always try and lure it in.

Onu kendime çekmeye çalışabilirim.

No man can resist the lure of a woman.

Hiçbir adam çekici bir kadına karşı koyamaz.

And break away, in an attempt to lure the Mamluks into giving chase.

Memlükleri kendilerine çekip yemlemelerini emretti.

Far safer to lure a female to him. But he needs to sound impressive.

Dişiyi kendine çağırmak çok daha güvenli. Ama etkileyici sesler çıkarmalı.

But we are only beginning to understand why. Perhaps it's to lure in prey.

Nedenini daha yeni yeni anlamaya başlıyoruz. Belki de av çekmek içindir.

[Bear] So what's it gonna be? Hunt with an ultraviolet light? Or make a lure trap?

Ne yapacağız? Ultraviyole ışıkla mı avlanacağız? Yoksa bir tuzak mı yapacağız?

Fetching nearly twice as much gold, the financial reward for black market rhino horn can be an irresistible lure.

Karaborsadaki finansal değeri altının yaklaşık iki misli olan gergedan boynuzu cezbedici olabiliyor.