Translation of "Attempt" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Attempt" in a sentence and their turkish translations:

The attempt failed.

Girişim başarısız oldu.

The attempt ended in failure.

Girişim başarısızlıkla sona erdi.

Tom didn't attempt to reply.

Tom yanıtlamaya çalışmadı.

His attempt ended in failure.

Onun girişimi başarısızlıkla sonuçlandı.

Tom made one last attempt.

- Tom son bir teşebbüste bulundu.
- Tom son bir deneme yaptı.

It's something we might attempt.

Bu, girişiminde bulunabileceğimiz bir şey.

My attempt gave no result.

Teşebbüsüm sonuç vermedi.

He made a bold attempt.

O cesur bir girişim yaptı.

This attempt resulted in failure.

Bu deneme başarısızlıkla sonuçlandı.

His escape attempt was successful.

Kaçış denemesi başarılıydı.

I succeeded in my first attempt.

İlk denememde başarılı oldum.

She was successful in the attempt.

Girişimde başarılıydı.

His attempt to escape was successful.

Kaçış girişimi başarılıydı.

Do not attempt this at home.

Bunu evde denemeyin.

We're prepared to make our attempt.

Biz girişimimizi yapmak için hazırız.

Dan wanted to attempt the robbery.

Dan soyguna girişmek istedi.

Tom made no attempt to defend himself.

Tom kendini savunmak için hiçbir girişimde bulunmadı.

Tom didn't even attempt to kiss Mary.

Tom, Mary'yi öpmeye teşebbüs bile etmedi.

We were astonished by his bold attempt.

Onun pervasız hareketine şaşırmıştık.

Don't attempt two projects at a time.

Tek seferde iki projeye girişme.

We'll attempt to start the class soon.

Yakında sınıfı başlatmak için çalışacağız.

Don't attempt to steal other people's belongings!

Diğer insanların eşyalarını çalmaya kalkışma!

Don't attempt to do this by yourself.

Bunu tek başına yapmaya kalkışma.

Tom didn't attempt to enter the room.

Tom odaya girmeye teşebbüs etmedi.

Tom made no attempt to do that.

Tom bunu yapmak için hiçbir girişimde bulunmadı.

She made an attempt to ride a bicycle.

Bir bisiklete binme girişiminde bulundu.

He gave up his attempt once for all.

O ilk ve son olarak girişiminden vazgeçti.

Tom was the victim of an extortion attempt.

Tom bir gasp girişimi kurbanıydı.

Tom made no attempt to answer Mary's question.

Tom Mary'nin sorusunu cevaplamak için hiçbir girişimde bulunmadı.

Tom made no attempt to answer the question.

Tom soruyu cevaplamaya çalışmadı.

The man's third attempt to stop smoking failed.

Adamın sigarayı bırakmak için üçüncü girişimi başarısız oldu.

There was an attempt on the president's life.

Devlet başkanına karşı bir suikast girişimi oldu.

Tom certainly made no attempt to help us.

Tom kesinlikle bize yardım etmek için hiçbir girişimde bulunmadı.

About his suicide attempt and how he'd been feeling.

ve duygularını anlatabilmesinden onur duydum.

This is something you do not want to attempt.

Bu denemek istemeyeceğiniz bir şey.

She failed in her attempt to swim the Channel.

- Kanal'ı yüzerek geçme planları suya düştü.
- Manş denizini yüzerek geçme girişiminde başarısız oldu.

He gave up his attempt once and for all.

O son olarak girişiminden vazgeçti.

We made an attempt to climb up a tree.

Bir ağaca tırmanma denemesi yaptık.

The attempt to deceive me did not come off.

Beni aldatma girişimi başarıya ulaşmadı.

It was a blatant attempt to win Tom over.

Tom'u ikna ederek kendi tarafına çekmek bariz bir girişimdi.

The coup attempt was foiled at the last moment.

Darbe girişimi son anda engellendi.

Tom passed his driving test on his first attempt.

Tom ilk girişinde sürücü sınavını geçti.

Tom certainly made no attempt to stop the fight.

Tom dövüşü durdurmak için kesinlikle hiçbir girişimde bulunmadı.

He passed his driving test on his first attempt.

Direksiyon sınavını ilk seferde geçti.

Okay, this is something you do not want to attempt.

Tamam, bu denemek istemeyeceğiniz bir şey.

[Bear] This is something you do not want to attempt.

Bu denemek istemeyeceğiniz bir şey.

He is too much of a coward to attempt it.

Ona teşebbüs edemeyecek kadar çok korkaktır.

The man's third attempt to stop smoking ended in failure.

Adamın sigarayı bırakmak için yaptığı üçüncü deneme başarısızlıkla son buldu.

I will attempt to fracture your focus across this confined arena.

Bu sınırlı alan üstündeki odağınızı dağıtmaya çalışacağım.

He failed in the attempt to sail across the Pacific Ocean.

O, Pasifik Okyanusu boyunca yelkenli ile gitme girişiminde başarısız oldu.

The Allies made a very unconvincing attempt to help the Russians.

Müttefikler Ruslara yardımcı olmak için çok inandırıcı olmayan bir girişimde bulundular.

Tom made no attempt to convince Mary that he was innocent.

Tom Mary'nin masum olduğunu ikna etme girişiminde bulunmadı.

Okay, this is something you do not want to attempt. [rattling]2

Tamam, bu denemek istemeyeceğiniz bir şey.

They can only attempt this catch on a few nights in spring.

Bu avı ancak baharda birkaç gece yakalamaya çalışabilirler.

Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again.

Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.

Dan set fire to the cabin in an attempt to kill Linda.

Dan Linda'yı öldürmek için kulübeyi ateşe verdi.

Tom made a frantic attempt to finish painting the fence before dark.

Tom hava kararmadan önce çiti boyamayı bitirmek için çılgınca bir girişim yaptı.

He made a frantic attempt to finish painting the fence before dark.

Hava kararmadan önce çitleri boyamayı bitirmek için canla başla çalıştı.

And break away, in an attempt to lure the Mamluks into giving chase.

Memlükleri kendilerine çekip yemlemelerini emretti.

Rescue attempt by the garrison in Nicopolis during the attack on Bayezid’s position.

Bayazid'in konumuna hızla saldırdılar. korkmuşlardı.

Seeing John’s banner falling, Sigismund ordered a full charge, in a desperate attempt

John'un bayrağının yere düştüğünü gören Sigismund,

In an attempt to escape, the bandit took the lives of four hostages.

Kaçış girişiminde, haydut dört rehinenin canına kıydı.

The Crusaders then try to take Hama and Harim, but fail in the attempt.

Haçlılar daha sonra Hama ve Harim'i almaya çalıştı. ancak girişimi başarısız.

- Tom didn't even try to help Mary.
- Tom didn't even attempt to help Mary.

Tom, Mary'ye yardım etmeye çalışmadı bile.

My first attempt at making wheat bread with my bread machine was a success.

Ekmek yapma makinemle ilk buğday ekmeği yapma denemem başarılı sonuç verdi.

When his attempt to overrun the Mamluk left stalled, his own position became exposed after

Memlük sol kanadını sürme teşebbüsü gecikmişti ve kendi pozisyonu

I don't believe you'll defeat me, but I don't deny you'll make a brave attempt.

Beni yeneceğinize inanmıyorum ama cesur bir girişim yapacağınızı inkar etmiyorum.

He made a farcical attempt to save face during the fallout of his sex scandal.

Onun seks skandalı serpintisi sırasında yüzünü korumak için saçma bir girişimde bulundu.

Despite the government's protection, he was the victim of an assassination attempt which killed him.

Devlet korumasına rağmen, onu öldüren bir suikast girişiminin kurbanı oldu.

Tom made no attempt to hide the fact that he was in love with Mary.

Tom Mary'ye âşık olduğu gerçeğini saklama girişiminde bulunmadı.

The only reason for the existence of a novel is that it does attempt to represent life.

Bir romanın varlığının tek nedeni hayatı temsil etmek için girişimde bulunmasıdır.

It's a thinly veiled attempt to convince a customer to buy more than one item at a time.

Bir müşteriyi tek seferde birden fazla ürün alması için razı etmeye çalışan kolay anlaşılır bir girişimdir.

In a desperate attempt to escape, Tom hijacked a school bus but was quickly captured by the police.

Kaçmak için olan umutsuz bir girişimde, Tom okul otobüsünü kaçırdı ama polis tarafından çabucak yakalandı.

This was a lame attempt to conceal the fact that the author of this sentence has nothing to say.

Bu cümlenin yazarı söyleyecek bir şeyi olmadığı gerçeğini gizlemek için bir eksik bir girişimdi.