Translation of "Man" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Man" in a sentence and their turkish translations:

Man doesn't eat man.

İnsanlar insan yemezler.

Let's talk man to man.

Erkek erkeğe konuşalım.

Man is something sacred for man.

İnsanın Kâbe'si insandır.

Man is a wolf to man.

İnsan insanın kurdudur.

- Labor created man.
- Labour created man.

Emek, insanı yarattı.

- A man must work.
- The man must work.
- Man must work.

Bir adam çalışmak zorundadır.

Thanks, man.

Teşekkürler.

Ah, man!

Tanrım!

Vitrovius Man

Vitrovius Adamı

Some man.

- Sen ne biçim erkeksin.
- Adamın biri.

The unrooted man is the adrift man.

Köklendirilmemiş insan başıboş biridir.

- I am a man.
- I'm a man.

Ben bir erkeğim.

- Tom is the man.
- Tom's the man.

Tom adamdır.

Man to man, what are the facts?

Kişiden kişiye bu nasıl işler?

A hungry man is an angry man.

Aç bir adam, kızgın bir adamdır.

- He is a man.
- He's a man.

O bir adam.

- Who is that man?
- Who's that man?

- Bu adam kim?
- Bu adam kimdir?

- Act like a man.
- Act like a man!

- Bir erkek gibi davran.
- Erkek gibi davran.

- He's already a man.
- He's a man now.

- Zaten bir adam.
- O artık bir erkek.
- O zaten bir adam.

- Who is that man?
- Who is this man?

- Bu adam kim?
- Bu adam kimdir?

- I love this man!
- I love this man.

Bu adamı severim!

- I'm a rich man.
- I'm a wealthy man.

Ben zengin bir adamım.

- Man cannot live forever.
- Man can't live forever.

İnsan sonsuza dek yaşayamaz.

- The man ate bread.
- That man ate bread.

Adam ekmek yedi.

- A man must work.
- The man must work.

Erkek çalışmalıdır.

Oh, man. No!

Tanrım. Olamaz!

Oh man, look.

Tanrım, baksanıza.

Man: Ah, great.

Adam: Evet, harika.

[man] Good morning.

Merhaba.

Man number 100

100 numaralı adam

So bat man

yani yarasa adam

Oh man, okay?

aman abi yaa olmaz olur mu

The man says

Adam diyor ki

Yo, my man!

Merhaba, nasılsın!

The man blushed.

Adam kızardı.

Man, you're drunk.

Adamım, sen sarhoşsun.

Man, I'm hungry.

Dostum, ben açım.

You're the man.

- Sen erkeksin.
- Adamsın.

Man is water.

İnsan sudur.

You the man!

Adamsın!

What a man!

Ne adam ama!

Be a man.

Adam ol.

Man is sinful.

İnsan günahkardır.

God created man.

Tanrı insanı yarattı.

You're a man.

Sen bir erkeksin.

The man laughed.

Adam güldü.

Hurry up, man.

- Acele et oğlum.
- Acele et dostum.

Man, this thing doesn't want to budge. Oh, man!

Tanrım, bu yerinden oynamak istemiyor. Tanrım!

The man robbed the old man of the bag.

Adam yaşlı adamın çantasını soydu.

- He is an honest man.
- He's an honest man.

O dürüst bir adam.

- I am a lonely man.
- I'm a lonely man.

Ben yalnız bir adamım.

- Tom is not our man.
- Tom isn't our man.

Tom bizim adamımız değil.

- I'm only a man.
- I am only a man.

Ben sadece bir insanım.

- You're a good man.
- You are a good man.

Sen iyi bir adamsın.

- I am a married man.
- I'm a married man.

Ben evli bir adamım.

- You are a lucky man.
- You're a lucky man.

Şanslı bir adamsın.

- Tom is a dangerous man.
- Tom's a dangerous man.

Tom tehlikeli bir adam.

- You are a patient man.
- You're a patient man.

Sen sabırlı bir adamsın.

That man is a man content with his fate.

Bu adam kaderiyle memnun.

- The man ate bread.
- The man was eating bread.

Adam ekmek yiyor.

- He's a bad man.
- He is a bad man.

O kötü bir adamdır.

- He is an intelligent man.
- He's an intelligent man.

- O zeki bir adamdır.
- O akıllı bir adamdır.

- I am a sinful man.
- I'm a sinful man.

Ben günahkâr bir insanım.

- I am a bad man.
- I'm a bad man.

Ben kötü bir adamım.

What is the meaning of a man and a man?

Erkek adamın adamın erkek çocuğu olur abi ne demek kız olacak

- Oh! I know the man.
- Oh! I know this man!

Ah! Bu adamı tanıyorum!

- I can't stand that man.
- I can't stand that man!

Şu adama tahammül edemiyorum.

- Tom is a wealthy man.
- Tom is an affluent man.

- Tom, zengin bir adam.
- Tom varlıklı bir adamdır.

- Tom is a nice man.
- Tom is a kind man.

Tom kibar birisidir.

- Tom is a gruff man.
- Tom is a crude man.

- Tom huysuz bir adamdır.
- Tom kaba bir adamdır.

- Man cannot live without air.
- Man can't live without air.

İnsanlar hava olmadan yaşayamaz.

- Tom is a wealthy man.
- Tom is a rich man.

- Tom, zengin bir adam.
- Tom zengin bir adamdır.

- The man stole my wallet.
- The man stole my purse.

Adam benim cüzdanımı çaldı.

- This man asked for more.
- That man asked for more.

Bu adam daha çok istedi.

- Is that man over there Tom?
- Is that man Tom?

Oradaki şu adam, Tom mu?

- Tom is a true man.
- Tom is a real man.

Tom gerçek bir erkek.

- The man matches the description.
- The man corresponded to the description.
- The man corresponded with the description.

Adam tarife uyuyor.

This man said it.

Bu adam söylemiş.