Translation of "Beginning" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "Beginning" in a sentence and their turkish translations:

Something's beginning.

Bir şey başlıyor.

- It's just the beginning.
- It's only the beginning.

Bu sadece başlangıç.

- This is just the beginning.
- It's only just the beginning.
- That's just the beginning.

O sadece başlangıç.

I'm just beginning.

Ben sadece başlıyorum.

- I am beginning to understand.
- I'm beginning to understand.

Anlamaya başlıyorum.

- It was just the beginning.
- That was only the beginning.
- That was just the beginning.

O sadece başlangıçtı.

- That was only the beginning.
- That was just the beginning.

Bu sadece başlangıçtı.

He's beginning to cry.

O ağlamaya başlıyor.

I'm beginning to recall.

Hatırlamaya başlıyorum.

Everything is just beginning.

Her şey yeni başlıyor.

Winter is just beginning.

Kış şimdi başlıyor.

Start at the beginning.

Başından başla.

He's beginning to believe.

O inanmaya başlıyor.

Begin at the beginning.

Baştan başlayın.

Start from the beginning.

Başlangıçtan başla.

Summer is finally beginning.

Yaz sonunda başlıyor.

It's just the beginning.

Bu sadece başlangıç.

- I am beginning to remember it.
- I'm beginning to remember it.

Hatırlamaya başlıyorum.

- I think we're just beginning.
- I think that we're just beginning.

Daha yeni başlıyoruz sanırım.

- You're beginning to annoy me.
- You are beginning to annoy me.

Beni sinirlendirmeye başlıyorsun.

- Layla's nightmare was only just beginning.
- Layla's nightmare was only beginning.

Leyla'nın kabusu daha yeni başlıyordu.

At the beginning it'll be tough, but everything's tough at the beginning.

O, başlangıçta zor olacak, fakat her şey başlangıçta zordur.

Let's start at the beginning.

İstersen en baştan başlayalım.

This is just the beginning

bu sadece başlangıç

It was just the beginning

sadece başlangıcıydı aslında

Let's look at the beginning.

Hadi en başından bakalım.

It was beginning to snow.

Kar yağmaya başlıyordu.

The party is just beginning.

Parti şimdi başlıyor.

Let's begin at the beginning.

Başında başlayalım.

The concert is beginning now.

Konser şimdi başlıyor.

I'm beginning to hate her.

Ondan nefret etmeye başlıyorum.

They are beginning their homework.

Ev ödevlerine başlıyorlar.

I'm beginning to lose patience.

Sabrımı kaybetmeye başlıyorum.

I'm beginning to regret it.

Bundan pişman olmaya başlıyorum.

The night is just beginning.

Gece daha yeni başlıyor.

I'm beginning to believe it.

Buna inanmaya başlıyorum.

I'm beginning to get sleepy.

Uyuklamaya başlıyorum.

He's already beginning to talk.

O zaten konuşmaya başlıyor.

I'm beginning to understand why.

Sebebini anlamaya başlıyorum.

I'm beginning to get curious.

Meraklanmaya başlıyorum.

I'm beginning to feel stupid.

Aptalca hissetmeye başlıyorum.

I was beginning to worry.

Endişelenmeye başlıyordum.

I'm beginning to get hungry.

Acıkmaya başlıyorum.

Another day is just beginning.

Başka bir gün daha yeni başlıyor.

Your troubles are just beginning.

Sıkıntıların henüz başlıyor.

Tom's troubles are only beginning.

Tom'un sıkıntıları sadece başlıyor.

We're beginning to see why.

Nedenini anlamaya başlıyoruz.

You're beginning to scare me.

Beni korkutmaya başlıyorsun.

I'm beginning to get scared.

Korkmaya başlıyorum.

I'm beginning to get jealous.

Kıskanç olmaya başlıyorum.

I'm beginning to doubt it.

Ondan şüphelenmeye başlıyorum.

I'm beginning to have doubts.

Şüphe duymaya başlıyorum.

My work is just beginning.

İşim henüz başlıyor.

This is only the beginning.

Bu sadece başlangıç.

This is just the beginning.

Bu sadece başlangıç.

You're beginning to worry me.

Beni endişelendirmeye başlıyorsun.

I'm beginning to enjoy myself.

Eğlenmeye başlıyorum.

That was the very beginning.

Bu çok başlangıçtı.

That was just the beginning.

Bu sadece başlangıçtı.

Tom is beginning to cry.

Tom ağlamaya başlıyor.

People are beginning to perspire.

İnsanlar terlemeye başlıyor.

Layla's nightmare was just beginning.

Leyla'nın kabusu yeni başlıyordu.

We'll start from the beginning.

Baştan başlayacağız.

I'm beginning to feel hungry.

- Acıkmaya başlıyorum.
- Kendimi acıkmış hissetmeye başlıyorum.

I'm beginning to feel tired.

Kendimi yorgun hissetmeye başladım.

This is a new beginning.

Bu yeni bir başlangıç.

The girl Tom was beginning to love was beginning to love him, too.

Tom'un sevmeye başladığı kız da onu sevmeye başlamıştı.

- It's the beginning of the end.
- It is the beginning of the end.

Bu sonun başlangıcıdır.

- Let's start from the beginning.
- We'll start from the beginning.
- We'll start from scratch.

En başından başlayalım.

- At the beginning, I couldn't understand him.
- At the beginning, I couldn't understand it.

Başlangıçta, bunu anlayamadım.

At the beginning, Michael Corleone says:

başlangıçta Michael Corleone diyor ki

  And this was the beginning of…

Ve bu da başlagıcıydı...

But this is just the beginning!

Ama bu sadece başlangıç!

The stars were beginning to appear.

Yıldızlar görünmeye başlıyordu.

Read Lesson 10 from the beginning.

Ders 10'u baştan itibaren oku.

She was beginning to get desperate.

Umudunu yavaş yavaş kaybediyordu.

My headache is beginning to pass.

Baş ağrım geçmeye başlıyor.

The trees are beginning to bud.

Ağaçlar tomurcuklanmaya başlıyor.

My eyesight is beginning to fail.

Görüş yeteneğim bozulmaya başlıyor.

Let's go back to the beginning.

Başa geri dönelim.

Tom's hearing is beginning to go.

Tom'un işitmesi zayıflamaya başlıyor.

Tom is beginning to go deaf.

Tom sağır olmaya başlıyor.

Can't we start at the beginning?

Başlangıçta başlayamıyor muyuz?

We must start at the beginning.

Biz baştan başlamalıyız.

People are beginning to notice Tom.

İnsanlar Tom'u fark etmeye başlıyor.

Tom is beginning to catch on.

Tom anlamaya başlıyor.

Tom is beginning to get discouraged.

Tom'un cesareti kırılmaya başlıyor.

I think I'm beginning to understand.

Sanırım anlamaya başlıyorum.

I'm beginning to think you're serious.

- Ciddi olduğunu düşünmeye başlıyorum.
- Ciddi olduğunuzu düşünmeye başlıyorum.

I'm beginning to realize that myself.

Onu kendim gerçekleştirmeye başlıyorum.

I'm beginning to think you're right.

Haklı olduğunu düşünmeye başlıyorum.

I'm beginning to see the picture.

Resmi görmeye başlıyorum.

I'm beginning to agree with you.

Sana katılmaya başlıyorum.

I'm beginning to not like you.

Ben senden hoşlanmamaya başlıyorum.

I'm beginning to get the idea.

Fikri almaya başlıyorum.