Translation of "Importance" in Turkish

It's of no importance.

Bu önemli değil.

You overestimate their importance.

Onların önemini abartıyorsun.

You underestimate your importance.

Önemini küçümsüyorsun.

The importance of building relationships,

ilişki kurmanın önemini

Peace is of great importance.

Barış çok önemlidir.

I'm aware of its importance.

Onun öneminin farkındayım.

He's a man of importance.

O önemli bir adam.

The importance of music is underrated.

Müziğin önemi küçümsenmiştir.

The matter is of no importance.

Sorun önemli değil.

The news is of great importance.

Haber büyük önemdedir.

She emphasized the importance of education.

O, eğitimin önemini vurguladı.

He emphasized the importance of peace.

Barışın önemini vurguladı.

He attaches importance to this matter.

O bu konuya önem vermektedir.

Social media is growing in importance.

Sosyal medyanın önemi artıyor.

Today's paper contains nothing of importance.

Bugünkü gazete önemli bir şey içermiyor.

They attached great importance to cleanliness.

Onlar temizliğe büyük önem verdi.

This matter is of great importance.

Bu sorun çok önemlidir.

This road is of great importance.

Bu yol büyük önemdedir.

It's a matter of vital importance.

Bu hayati önem taşıyan bir konu.

He is a person of importance.

O önemli bir kişidir.

It's a matter of national importance.

Ulusal öneme sahip bir konudur.

To understand the importance of Göbekli Tepe

Göbekli Tepe'nin önemini anlamak için,

I rediscovered the importance of constant efforts.

Ben sürekli çabalarının önemini yeniden keşfettim.

It is impossible to overemphasize its importance.

Onun önemini önemle vurgulamak imkansızdır.

The teacher emphasized the importance of education.

Öğretmen eğitimin önemini vurguladı.

He attached great importance to the event.

O, olaya büyük önem verdi.

He emphasized the importance of working hard.

Çok çalışmanın önemini vurguladı.

What he said is of no importance.

Onun söylediğinin önemi yok.

He is a man of great importance.

O çok önemli bir adam.

This is a matter of supreme importance.

Bu en önemli bir meseledir.

This is a matter of great importance.

- Bu, çok önemli bir konu.
- Çok önemli bir konu bu.

This question is one of great importance.

Bu soru büyük bir önem taşımaktadır.

It's a matter of the utmost importance.

Bu son derece önemli bir konu.

This problem is only of secondary importance.

Bu problem sadece ikincil derecede önemli.

What Tom said is of no importance.

Tom'un dediği hiç de önemli değil.

But what is the importance of this site?

Peki bu kazı yerinin önemi ne?

Let them understand the importance of the virus

Virüsün önemini anlasınlar

Our teacher dwelt on the importance of punctuality.

Öğretmenimiz dakikliğin önemi üzerinde durdu.

The matter is of great importance to me.

Mesele benim için çok önemli.

They know the importance of protecting the earth.

Dünyayı korumanın önemini biliyorlar.

The teacher stressed the importance of taking notes.

Öğretmen not almanın önemini vurguladı.

The teacher underlined the importance of daily exercises.

Öğretmen günlük çalışmanın önemini vurguladı.

Money is of great importance in political circles.

Siyasi çevrelerde para çok önemlidir.

I didn't realize the importance of that problem.

O sorunun önemini fark etmedim.

I finally understood the importance of foreign languages.

Sonunda yabancı dillerin önemini anladım.

I attach little importance to a person's appearance.

- İnsanların nasıl göründüğüyle pek ilgilenmiyorum.
- İnsanların görünüşlerine pek önem vermiyorum.

Why do Muslims place such importance on burial?

Müslümanlar defin konusunu neden bu kadar önemsiyor?

He placed emphasis on the importance of education.

O, eğitimin önemini vurguladı.

These matters are of no importance to me.

Bu konular benim için hiç önemli değil.

This is a matter of the utmost importance.

Bu son derece önemli bir mesele.

He seems not to have realized its importance.

O, onun önemini fark etmemiş gibi görünüyor.

Why do you attach importance to this incident?

Neden bu olaya önem veriyorsunuz?

In fact, bats are of tremendous importance for humanity.

aslında yarasalar muazzam derecede önem taşıyor insanlık için

Let's take a look at its importance in ecology

ekolojide ki önemine bir bakalım

It is impossible to exaggerate the importance of education.

- Eğitimin önemini abartmak mümkün değildir.
- Eğitimin önemini abartmak imkansız.

We lay emphasis on the importance of being sincere.

Biz samimi olmanın önemini vurgularız.

The importance of this matter cannot be over-emphasized.

Bu konunun önemi aşırı vurgulanamaz.

Among these views, the second one is of importance.

Bu görüşler arasında ikincisi önemlidir.

He put emphasis on the importance of the exercise.

O, egzersizin önemi üzerine vurgu yaptı.

I cannot express enough the importance of grammatical accuracy.

- Gramer doğruluğunun önemini yeterince ifade edemem.
- Dili doğru kullanmanın önemini ne kadar anlatsam azdır.

You attach too much importance to what he says.

Onun söylediklerine çok fazla önem yüklüyorsun.

He laid stress on the importance of being punctual.

Dakik olmanın önemine vurgu yaptı.

Don't place such importance on what other people say.

Diğer insanların söylediğini böyle önemseme.

What he says is of no importance to me.

Onun söylediği benim için önemli değil.

Slowly but surely English is losing importance in Europe.

İngilizce yavaşça ama emin adımlarla Avrupa'da önemini yitiriyor.

We are fully aware of the importance of the situation.

- Durumun önemli olduğunun tam olarak farkındayız.
- Durumun öneminin tam olarak farkındayım.

The pompous professor was full of his own self-importance.

Fiyakacı profesör kendini beğenmişlikle doluydu.

They seemed to be discussing a matter of great importance.

Onlar çok önemli bir konuyu tartışıyor görünüyordu.

We learned about the importance of eating a healthy lunch.

Biz sağlıklı bir öğle yemeği yemenin önemi hakkında öğrendik.

Despite the importance of sleep, its purpose is a mystery.

Uykunun önemine rağmen, onun amacı bir sırdır.

He preached to us about the importance of good health.

O bize iyi sağlığın önemi hakkında vaaz verdi.

- It is of the utmost importance.
- This is extremely important.

Bu son derece önemli.

This is considered to be a matter of great importance.

Bu çok önemli bir mesele olarak dikkate alınır.

- I don't think any of you realize the importance of this.
- I don't think that any of you realize the importance of this.

Sizlerden birinin bunun önemini fark ettiğini sanmıyorum.

Is the triviality of our own self-importance and self-consciousness.

Değerimizin ve bilincimizin önemsizliği.

For all the importance in the cosmos we believe we hold,

Evrende sahip olduğumuza inandığımız tüm öneme rağmen,

It was of great importance in the attacks on the city.

Şehre yapılan saldırılarda ise büyük bir önem taşıdı

Some day you will come to realize the importance of saving.

Bir gün tasarrufun önemini anlamak için geleceksin.

You must bring home to him the importance of the matter.

Meselenin önemini ona iyice anlatmalısın.

But realizing its importance, locals have taken the chimney out of use.

Ama bacanın önemini kavrayan yerel halk bacayı devre dışı bırakmış.

People attach more importance to popular culture today than in the past.

İnsanlar günümüzde popüler kültüre eskisinden daha çok önem vermekte.

- It wasn't until I left school that I realized the importance of study.
- It was not until I left school that I realized the importance of study.

Okuldan ayrılır ayrılmaz okumanın önemini fark ettim.

Most trusted vassal, with whom he carefully cultivated a friendship, recognizing the importance

en güvenilir vasalı seçti ve daha sonra onunla dostane bir ilişki kurdu

Today, I plan to talk about the importance of sports in modern society.

Bugün, modern toplumda sporun öneminden bahsetmeyi planlıyorum.

In chess, harmonious coordination of attack and defense forces is of utmost importance.

Satrançta, atağın düzenli koordinasyonu ve savunma güçleri son derece önemlidir.

I hadn't recognized the importance of this document until you told me about it.

Sen bana söyleyene kadar ben bu belgenin önemini fark etmemiştim.

They confirmed the importance of strengthening global precautions in order to prevent devastating losses.

Onlar yıkıcı kayıpları önlemek için küresel önlemlerin güçlendirilmesinin önemini doğruladılar.

Parents try to impress upon their children the importance of honesty and hard work.

Ebeveynler çocuklarını dürüstlük ve sıkı çalışmanın önemi üzerine etkilemeye çalışıyorlar.

"Does Tom have a girlfriend?" "I don't know; that is of no importance to me."

"Tom'un bir kız arkadaşı var mı?" "Bilmiyorum, benim için önemi yok."

- The matter is of great importance.
- It's a very important matter.
- It's a very important thing.

Sorun çok önemli.

Other factors of importance, which make litigation of large corporations more difficult, are the size and complexity of their activities.

Büyük şirketleri dava etmeyi zorlaştıran diğer önemli etkenler de faaliyetlerinin boyutları ve karmaşıklığıdır.

- It is impossible to exaggerate the importance of the habit of early rising.
- It can't be stressed how important it is to wake up early.

Erken kalkma alışkanlığının önemini abartmak imkansızdır.

- He defends suicide on the grounds that one's self-dignity is more important.
- Because he believes in the importance of people's own dignity, he advocates suicide.

O, insanların kendi haysiyetinin önemine inandığı için, intiharı savunuyor.