Translation of "I'm" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "I'm" in a sentence and their turkish translations:

- I'm satisfied.
- I'm happy.
- I'm contented.
- I'm pleased.

Ben memnunum.

- I'm broke.
- I'm skint.
- I'm brassic.

- Hiç param yok.
- Beş parasızım.
- Meteliğe kurşun atıyorum.

- I'm starving!
- I'm starved.
- I'm starving.

Açlıktan ölüyorum.

- I'm finicky.
- I'm fussy.
- I'm picky.

Ben titizim.

- I'm flabbergasted.
- I'm stunned.
- I'm gobsmacked.

- Ben şaşırdım.
- Afalladım.

- I'm sorry I'm late.
- I'm sorry that I'm late.

Geç kaldığım için üzgünüm.

- I'm confused.
- I'm baffled.
- I'm not confused.

Kafam karışmış değil.

- I'm doing well.
- I'm good!
- I'm okay.

İyiyim.

- I'm freezing.
- I'm freezing!

- Çok üşüyorum.
- Donuyorum.
- Götüm dondu.

- I'm certain.
- I'm confident.

- Eminim.
- Ben eminim.

- I'm frantic!
- I'm frantic.

Ben kafayı yedim.

- I'm famished!
- I'm famished.

Ben açlıktan ölüyorum.

- I'm smashed!
- I'm smashed.

Ben sarhoşum.

- I'm excited.
- I'm thrilled.

Ben heyecanlıyım.

- I'm sleepy!
- I'm sleepy.

Uykum var!

- I'm stuffed!
- I'm stuffed.

- Tokum.
- Ben tokum!

- I'm desperate.
- I'm discouraged.

Cesaretim kırıldı.

- I'm Azerbaijani.
- I'm Azeri.

- Azeriyim.
- Ben Azeriyim.

- I'm baking!
- I'm baking.

Bu sıcaklığa dayanamıyorum!

- I'm careful.
- I'm prudent.

Ben dikkatliyim.

- I'm crazy.
- I'm frantic.

- Ben çılgınım.
- Ben deliyim.

- I'm touched.
- I'm moved.

- Ben keçileri kaçırdım.
- Ben çatlağım.

- I'm ruined.
- I'm devastated.

Ben harap oldum.

- I'm cooperating.
- I'm cooperative.

Ben işbirliği yapıyorum.

- I'm ready.
- I'm ready!

Hazırım.

- I'm buying.
- I'm shopping.

Satın alıyorum.

- I'm through.
- I'm done.

Bitirdim.

- I'm sick!
- I'm sick.

Hastayım.

- I'm depressed.
- I'm tense.

Gerginim.

- I'm starving!
- I'm starving.

- Açlıktan ölüyorum!
- Ben açlıktan ölüyorum.

I'm hoping I'm wrong.

Yanıldığımı umuyorum.

I'm sure I'm right.

Eminim haklıyım.

- I'm pissed.
- I'm annoyed.

Ben kızgınım.

- I'm wounded.
- I'm hurt.

Ben yaralıyım.

- I'm stuffed!
- I'm full.

Tokum.

- I'm sorry.
- I'm sorry!

Özür dilerim!

I'm afraid I'm frigid.

Ben de cinsel soğukluk olduğundan korkuyorum.

- I'm fat.
- I'm obese.

- Şişmanım.
- Kiloluyum.

- I'm fair.
- I'm honest.

Ben adilim.

- I'm incorrect.
- I'm wrong.

Ben hatalıyım.

- I'm impressed.
- I'm shaken.

Ben sarsıldım.

- I'm persistent.
- I'm persevering.

Ben azmediyorum.

- I'm hopeless!
- I'm hopeless.

Ben umutsuzum.

- I'm clean.
- I'm neat.

Ben temizim.

- I'm drowning!
- I'm drowning.

Ben boğuluyorum.

I'm glad I'm done.

Hazır olduğuma memnunum.

- I'm coming.
- I'm going.

Geliyorum.

- I'm diligent.
- I'm hardworking.

Ben çalışkanım.

- I'm free.
- I'm free!

Ben boşum.

- I'm baffled.
- I'm disorientated.

Benim kafam karıştı.

- I'm flabbergasted.
- I'm gobsmacked.

Şaşkına döndüm.

- I'm crazy.
- I'm mad.

Ben çılgınım.

- I'm crazy.
- I'm insane.

Ben deliyim.

- I'm drunk.
- I'm pissed.

Ben sarhoşum.

- I'm confused.
- I am confused.
- I'm stumped.
- I'm flustered.
- I'm disorientated.

Benim kafam karıştı.

- I'm sorry I'm so late.
- I'm sorry that I'm so late.

Geç kaldığım için üzgünüm.

- I'm not sure I'm ready.
- I'm not sure that I'm ready.

Hazır olduğumdan emin değilim.

- I'm sorry I'm so stupid.
- I'm sorry that I'm so stupid.

Özür dilerim, çok aptalım.

- I'm not sorry I'm late.
- I'm not sorry that I'm late.

Geç kaldığım için üzgün değilim.

- I am sure.
- I'm certain.
- I'm sure of it.
- I'm positive.
- I'm safe.
- I'm sure.

Eminim.

- I'm fairly certain.
- I'm pretty sure.
- I'm quite certain.
- I'm quite sure.
- I'm quite confident.

Oldukça eminim.

- I'm right here.
- I'm here.
- I'm out here.

Buradayım.

- I'm not convinced.
- I'm not persuaded.
- I'm unconvinced.

İkna olmuş değilim.

- I'm not satisfied.
- I'm dissatisfied.
- I'm not pleased.

Ben memnun değilim.

- I'm doing fine.
- I'm fine.
- I am okay.
- I'm OK.
- I am fine.
- I'm alright.
- I'm okay.
- I'm good.

- Ben iyiyim.
- İyiyim.

- I'm exhausted.
- I'm worn out.
- I am exhausted.
- I'm really tired.
- I'm dead tired.
- I'm shattered.
- I am shattered.
- I'm knackered.
- I am knackered.
- I'm wasted.
- I'm exhausted!
- I'm bushed.

Çok yorgunum.

I'm an alcoholic. I'm a drug addict. I'm homosexual. I'm a genius.

Ben bir alkoliğim. Ben bir uyuşturucu bağımlısıyım. Ben eşcinselim. Ben bir dahiyim.

- I am ready.
- I'm finished.
- I'm ready.
- I'm prepared.
- I'm ready to.

Ben hazırım.

- I'm taking off now.
- I'm leaving now.
- I'm going.
- I'm going now.

Şimdilik gidiyorum.

- I'm starving!
- I am terribly hungry.
- I'm starved.
- I'm famished!
- I'm dying of hunger.
- I'm starving.

Ben çok açım.

- I'm a coward.
- I'm chicken.

Ben bir korkağım.

I'm okay because I'm alive.

Ben hayatta olduğum için iyiyim.

- I'm not guilty.
- I'm innocent.

Suçlu değilim.

- I'm not impressed.
- I'm unimpressed.

Ben etkilenmedim.

I'm hungry. I'm not angry.

Açım. Kızgın değilim.

I'm glad I'm Tom's friend.

Tom'un arkadaşı olduğuma memnunum.

- I'm here.
- I'm in here.

Ben buradayım.

I'm not Uyghur. I'm Russian.

Ben Uygur değil, Rus'um.

I'm glad I'm not Tom.

Tom olmadığıma memnunum.

I'm glad I'm a man.

Bir erkek olduğuma memnunum.

- I'm an atheist.
- I'm atheist.

- Ben bir ateistim.
- Ben ateistim.

I'm sure that I'm right.

Ben haklı olduğuma eminim.

I'm sorry. I'm so sorry.

Üzgünüm. Çok affedersin.

I'm afraid I'm not available.

- Maalesef uygun değilim.
- Korkarım müsait değilim.

I'm saying I'm not sure.

Emin olmadığımı söylüyorum.

- I'm from Canada.
- I'm Canadian.

- Ben Kanadalıyım.
- Kanadalıyım.

I'm serious! OK, I'm kidding.

Ciddiyim! Tamam, şaka yapıyorum.

I'm amazed I'm not dead.

Ölmememe şaşırdım.

I'm just happy I'm back.

Ben sadece döndüğüm için mutluyum.

I'm not dumb! I'm dyslexic.

Ben aptal değilim! Ben okuma güçlüğü çekenim.

I'm sure I'm missing something.

Bir şey kaçırdığıma eminim.

- I'm being sarcastic.
- I'm sarcastic.

Alaycı oluyorum.

- I'm unarmed.
- I'm not armed.

Silahlı değilim.

- I'm the last.
- I'm last.

Ben sonuncuyum.

- I'm starving!
- I'm quite hungry.

Oldukça açım.