Translation of "Great" in Turkish

Tom was my great-great-great-grandfather.

Tom benim büyük-büyük-büyük-büyükbabamdı.

- That's great.
- That's great!

Bu harika!

Tom's great-great-great grandmother lived in Scotland.

Tom'un büyükbüyükannesinin annesi İskoçya'da yaşamış.

Great.

Muhteşem.

- That was great.
- This was great.
- This has been great.

Bu harikaydı.

- He was great.
- She was great.

O müthişti.

With great power comes great responsibility.

Büyük güç, büyük sorumluluk getirir.

- That's really great!
- That's really great.

Bu gerçekten muhteşem!

- It'll be great.
- That'll be great.

Bu harika olacak.

- This looks great.
- It sounds great.

Bu harika görünüyor.

- I feel great.
- I'm feeling great.

Harika hissediyorum.

- That'll be great.
- This'll be great.
- It's going to be great.
- This is going to be great.
- This will be great.
- That's gonna be great.

Bu harika olacak.

So great.

Çok güzel.

NHH: Great.

NHH: Harika.

Great timing!

Harika zamanlama!

You're great.

Harikasın.

They're great.

Onlar büyük.

It's great.

Bu harika.

Great, thanks.

İyiyim, teşekkürler.

Great idea.

Muhteşem fikir.

- Terrific!
- Great!

Harika!

Great question!

Harika soru!

- Perfect!
- Great!

- Mükemmel!
- Âlâ!

Tom's great-great-grandfather was a slave.

Tom'un büyük-büyük-büyükbabası bir köleydi.

Tom's great-great-grandfather was a pirate.

- Tom'un büyük büyük büyükbabası bir korsandı.
- Tom'un dedesinin dedesi bir korsanmış.

- That would be great!
- That would be great.

Bu harika olur!

- Have a great weekend.
- Have a great weekend!

Harika bir hafta sonu geçirin.

Behind every great man there's a great woman.

Her harika bir erkeğin arkasında harika bir kadın vardır.

- This pilaf tastes great!
- This pulao tastes great!

- Bu pilavın harika tadı var.
- Bu pilavın tadı harika!

- I've got great news.
- I have great news.

Harika haberim var.

- I think that's great!
- I think that's great.

Bence bu harika.

- Tom was really great.
- Tom was just great.

Tom gerçekten harikaydı.

- Tom's great.
- Tom is cool.
- Tom is great.

Tom sakindir.

- He's great in bed.
- She's great in bed.

O, yatakta harika.

- It's a great deal.
- That's a great deal.

Bu harika bir anlaşma.

Great news, right?

Harika haber! Değil mi?

Anthony Romero: Great.

Anthony Romero: Harika.

Great job, you.

Harika işti.

Man: Ah, great.

Adam: Evet, harika.

Great white sharks.

Büyük beyaz köpek balıkları.

A great event

yahu muazzam bir olay

(CHINA'S GREAT GROWTH)

ÇİN'İN MUAZZAM BÜYÜMESİ

Allah is great!

- Allah büyüktür!
- Allahuekber!
- Tanrı uludur!

That was great.

O muhteşemdi.

Tom looked great.

Tom muhteşem görünüyordu?

That's so great.

Bu çok muhteşem.

You look great.

Harika görünüyorsun.

That sounds great.

- O muhteşem görünüyor.
- O harika görünüyor.
- O, kulağa harika geliyor.

You were great.

Süperdin.

You did great.

Harika yaptın.

God is great.

Tanrı büyüktür.

We're great together.

Birlikte harikayız.

There's great danger.

Büyük tehlike var.

It's great fun.

Bu çok eğlenceli.

I feel great.

Harika hissediyorum.

Great, isn't it?

Harika, değil mi?

It went great.

Bu harika gitti.

It looks great.

Harika görünüyor.

I'm doing great.

Harika yapıyorum.

Life is great.

Hayat harika.

Great work, girls.

Harika iş, kızlar.

Great work, guys.

Harika iş çocuklar.

You're looking great.

Harika görünüyorsun.

Tatoeba is great.

Tatoeba harika.

Tom did great.

Tom harika yaptı.

Everything is great.

Her şey harika.

Everybody is great.

Herkes harika.

Lunch was great.

Öğle yemeği harikaydı.

Boston is great.

Boston harika.

That felt great.

O harika hissetti.

It felt great.

O harika hissetti.

I felt great.

Harika hissediyordum.

Everyone looks great.

Herkes harika görünüyor.

We're feeling great.

Biz harika hissediyoruz.

We did great.

Harika yaptık.

With great pleasure!

Büyük bir zevkle!

They're great kids.

Onlar harika çocuklar.

Everything looks great.

Her şey harika görünüyor.

You're doing great.

Harika gidiyorsun.

Tom was great.

Tom harikaydı.

We're doing great.

Harika yapıyoruz.

We'll do great.

Büyük yapacağız.

They look great.

Onlar harika görünüyorlar.

Isn't Tom great?

Tom harika değil mi?

I'm feeling great.

- Harika hissediyorum.
- Ben kendimi harika hissediyorum!

Isn't it great?

Harika değil mi?

Isn't that great?

Harika değil mi?

Isn't this great?

Bu harika değil mi?

It'll be great.

Harika olacak.

It's going great.

Harika gidiyor.

It's really great.

Gerçekten harika.