Translation of "Underestimate" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Underestimate" in a sentence and their turkish translations:

- Never underestimate Tom.
- Don't ever underestimate Tom.

Tom'u asla küçümsemeyin.

Don't underestimate it.

Onu hafife almayın.

You underestimate Tom.

- Tom'u küçümsüyorsun.
- Tom'u hafife alıyorsun.
- Tom'u ciddiye almıyorsun.

You underestimate yourself.

Kendini küçümsüyorsun.

Don't underestimate me.

Beni küçümseme.

Don't underestimate Tom.

Tom'u hafife alma.

You underestimate me.

Beni küçümsüyorsun.

Don't underestimate them.

- Onları küçümseme.
- Onları hafife alma.

Don't underestimate him.

- Onu küçümseme.
- Onu hafife alma.

Don't underestimate her.

- Onu küçümseme.
- Onu hafife alma.

Don't underestimate us.

Bizi küçümseme.

- Don't underestimate my power.
- Do not underestimate my power.

Gücümü küçümseme.

Don't underestimate the problem.

Sorunu hafife alma.

Don't underestimate your opponents.

Rakiplerinizi küçümsemeyin.

Don't underestimate his determination.

Onun kararlılığını hafife almayın.

You always underestimate people.

İnsanları hep küçümsüyorsun.

Don't underestimate your opponent.

- Rakibini küçümseme.
- Rakibini hafife alma.

You underestimate your importance.

Önemini küçümsüyorsun.

Never underestimate your audience.

Asla seyircini küçümseme.

You underestimate your charisma.

Karizmanı küçümsüyorsun.

People often underestimate Tom.

İnsanlar sık sık Tom'u küçümser.

You shouldn't underestimate Tom.

Tom'u küçümsememelisin.

You shouldn't underestimate me.

Beni küçümsememelisin.

Don't ever underestimate them.

- Onları hiç küçümseme.
- Onları asla hafife alma.

Don't ever underestimate him.

- Onu asla küçümseme.
- Onu asla hafife alma.

Don't ever underestimate her.

- Onu asla küçümseme.
- Onu asla hafife alma.

Don't underestimate the enemy.

Düşmanı hafife alma.

Don't underestimate female directors.

Kadın yönetmenleri küçümsemeyin.

Don't underestimate Tom's determination.

Tom'un kararlılığını hafife alma.

Never underestimate a protective mother.

Yavrusunu koruyan anne hafife alınmaz.

Don't underestimate your own strength.

Kendi gücünü küçümseme.

I won't underestimate Tom again.

Tom'u tekrar küçümsemeyeceğim.

I think you underestimate us.

- Sanırım bizi hafife alıyorsun.
- Sanırım bizi küçümsüyorsun.

I think you underestimate them.

- Sanırım onları küçümsüyorsun.
- Sanırım onları hafife alıyorsun.

I think you underestimate me.

- Sanırım beni küçümsüyorsun.
- Sanırım beni hafife alıyorsun.

I think you underestimate him.

- Sanırım onu küçümsüyorsun.
- Sanırım onu hafife alıyorsun.

I think you underestimate her.

- Sanırım onu küçümsüyorsun.
- Sanırım onu hafife alıyorsun.

Never underestimate a woman's intuition.

Bir kadının sezgisini asla küçümseme.

We certainly didn't underestimate them.

Biz kesinlikle onları hafife almadık.

You shouldn't underestimate a good colleague.

İyi bir meslektaşı küçük görmemelisin.

- Don't misunderestimate yourself.
- Don't underestimate yourself.

- Kendini küçümseme.
- Kendini hafife alma.

Never underestimate the power of inertia.

Asla ataletin gücünü hafife alma.

She tends to underestimate her own ability.

Kendi yeteneğini küçümseme eğiliminde.

I warned you not to underestimate Tom.

Tom'u küçümsememen için seni uyardım.

- Don't underestimate me.
- Don't put me down.

Beni küçümseme.

Be careful not to underestimate the problem.

Sorunu hafife almamak için dikkatli olun.

Never underestimate the power of human stupidity.

İnsan aptallığının gücünü hiçbir zaman hafife alma.

Because we really underestimate how much they change:

çünkü biz onların ne kadar değişebildiğini gerçekten hafife alıyoruz:

Tom should be careful not to underestimate Mary.

Tom Mary'yi hafife almamak için daha dikkatli olmalıdır.

Don't underestimate your abilities. That's your boss' job.

Yeteneklerini küçümseme. Bu senin patronun işi.

People have a tendency to underestimate their future needs.

İnsanlar gelecekteki ihtiyaçlarını hafife alma eğilimindedir.

- Don't underestimate your opponent.
- Don't take your opponent lightly.

Rakibini hafife alma.

- I think you underestimate Tom.
- I think you're underestimating Tom.

Sanırım Tom'u küçümsüyorsun.

Soult’s warning not to underestimate Wellington’s army was dismissed by Napoleon: "You think

Soult'un Wellington'un ordusunu küçümsememe uyarısı Napolyon tarafından reddedildi: "

Don't underestimate the incredible power of a simple smile and a kind word.

Basit bir tebessüm ve nezaket sözünün yaratacağı muazzam etkiyi hafife alma.

A mistake young people often make is to start learning too many languages at the same time, as they underestimate the difficulties and overestimate their own ability to learn them.

Gençlerin sık yaptığı bir hata da; zorluklarını hafife alıp, kendi yeteneklerini de gözlerinde büyütürek aynı anda birçok dili birden öğrenmeye başlamaları.